| Edwards, espri anlayışım biraz ürkütücü olsa da ben iyiyim. | Open Subtitles | إدواردز) لديّ روح دعابة مرضية) لكني بخير |
| - Benim espri anlayışım iyi değil. | Open Subtitles | -ليست لدي روح دعابة ممتازة . |
| Ben Espriden çok iyi anlıyorum, örneğin şehirden kaçtığın sabah federal ajanlar dükkanımı basıp arama emirlerini gösterdiklerinde ve bana sevgilin uyuşturucu satıcısı dediklerinde çok komik bulmuştum. | Open Subtitles | اعتقد بأنني امتلك روح دعابة جيدة مثل الصباح الذي هربت فيه من المدينة قبل ان يهاجم العملاء محلي الغاء التفويضات ، يخبرني بأن صديقي تاجر مخدرات |
| Eğer takip etmiyorsan, güçlü bir mizah duygusu ile acımasız bir güç seni ezip geçecek. | Open Subtitles | بل إنه قوة وحشية تملك روح دعابة كبيرة التي سوف تحدلكِ إذا لم تشاهدينها |
| Demek istediğim, çok zekisin, mizah anlayışın harika bilgili ve çekici birisin. | Open Subtitles | أعني، إنك شديدة الذكاء، ولديك روح دعابة كبيرة... ومثقّفة ومحبوبة |
| İyi bir arkadaştır. Mükemmel bir espri anlayışı vardır. | Open Subtitles | إنها رفقة جيدة و لديها روح دعابة رائعة |
| Muzip bir mizah anlayışı vardı. | Open Subtitles | وكان لديها روح دعابة هائل أيضاً. |
| Çok iyi bir espri anlayışın var. | Open Subtitles | لديك روح دعابة قاسية |
| Espriden anlamaz mısınız, hanımlar? | Open Subtitles | إنها روح دعابة يا سيدات |
| Yani adamımızın mizah duygusu varmış. | Open Subtitles | -إذن لديه روح دعابة . |
| Senin hoş bir mizah anlayışın var ve birlikte iyi vakit geçiriyoruz. | Open Subtitles | لكن أنت لديك روح دعابة جميلة و نحن نحظى بوقت طيب معاً. أليس كذلك؟ - بالتأكيد. |
| Ortalamanın üzerinde bir espri anlayışı vardır. - İlginçtir ki Sam-- | Open Subtitles | روح دعابة فوق المتوسطة حقيقة مثيرة للاهتمام، سام... |
| Evrenin garip bir mizah anlayışı var sanırım. | Open Subtitles | أفترض أنّ للكون روح دعابة. |
| Muhteşem bir espri anlayışın var. | Open Subtitles | لديك روح دعابة ممتازة. |