| İç çamaşırı ile gezen sarışın hayalet. Sanırım dün gece beni ziyaret etti. | Open Subtitles | الشبح الشقراء بملابسها الداخلية أعتقد أنها زارتني الليلة الماضية |
| Dün gece annen rüyamda beni ziyaret etti. | Open Subtitles | البارحة أمكِ زارتني في منامي |
| Rüyamda annen beni de ziyaret etti. | Open Subtitles | أمكِ زارتني في منامي أيضاً |
| Stahl uğradı. | Open Subtitles | زارتني " ستال " |
| Ji Hyun uğradı. | Open Subtitles | زارتني (جي هيون) |
| Amber Polick beni ziyarete geldi desem ne dersin ? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك أن " آمبر " زارتني اليوم ؟ تقصدين كشبح |
| Hapisteyken ziyaretime geldi, ama bilemiyorum... | Open Subtitles | أجل. زارتني وأنا داخل الحبس وقد... |
| Sanırım beni bir kere ziyaret etti. | Open Subtitles | أظن أنها زارتني ذات مرة |
| Ellen Love bu sabah beni ziyaret etti. | Open Subtitles | (إيلين لوف) زارتني صباح اليوم. |
| Beni ziyaret etti. | Open Subtitles | لقد زارتني. |
| Patricia Swann bugün beni ziyaret etti. | Open Subtitles | زارتني (باتريشا سوان) اليوم |
| Bugün Wendy beni ziyaret etti. | Open Subtitles | لقد زارتني (ويندي) اليوم |
| Ellen Love bugün beni ziyaret etti. | Open Subtitles | (إيلين لوف) زارتني صباح اليوم |
| Bu arada, nasıl olduğumu kontrol etmek için Sonra uğradı. | Open Subtitles | (سونيا) زارتني لتطمئن عليّ. |
| - Callie uğradı. | Open Subtitles | -كالي) زارتني) |
| "Selam." "FBI ziyarete geldi. Işık hızında olmam iyi olmuş." | Open Subtitles | "مرحباً، المباحث الفدرالية زارتني من الجيد السفر بأمتعة خفيفة" |
| Buradaki genç Fiona bir sabah beni ziyarete geldi Bire Bir adlı bir programda araştırmacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (فيونا) زارتني هنا في الصباح قالت أنها تعمل في برنامج يدعي " رجل لرجل" |
| Dün gece bir peri ziyaretime geldi. | Open Subtitles | لقد زارتني جنية ليلة أمس |
| Büyükannen bu öğren ziyaretime geldi ve ben- | Open Subtitles | جدتك زارتني بعد ظهرِ هذا اليوم، وأنا... |