"زالت هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• hala burada
• hâlâ burada
• hala orada
• hâlâ buradaysa
• Hâlâ orada

Hayır, yağmıyor. Evet, hala burada çalışıyor.
لا ، السماء لا تمطر آجل ، هي ما زالت هنا

Hemşire, adınız neydi? O hala burada, değil mi?
.أنتي الممرضة, ما هو أسمك هي ما زالت هنا اليست كذلك ؟

"Larissa Antipova hala burada ve ona hayranlığım artıyor.
لاريسا انتيبوف ما زالت هنا و مازلت أحترمها أكثر فأكثر

Bu insanları her ne çarptıysa onun artık manyetik enerjisi hâlâ burada.
فما زالت هنا بقايا من طاقة مغناطيسية ممّا صعق هؤلاء الأشخاص.

Bu yüzden hâlâ burada olabilir.
ربما لا شيء لربما لهذا السبب ما زالت هنا

hala orada duruyor.
وهي ما زالت هنا

O hâlâ buradaysa, sessiz kalmayacaktır zira.
ان ما زالت هنا فلن يكون الامر هادىء

Ağrı öfkeyi artırırdı. bu küçük kız hala burada.
الألم يؤدي للغضب روبرت , لا أعرف كيف و لكن تلك الفتاة لا زالت هنا

O hala burada ama yumuşak tarafımı geliştirmeye çalışıyorum.
حسناما زالت هنا انا احاول ان اظهر وجهي اللين

Arabası hala burada. Hiç kimse ona ulaşamıyor.
سيارته ما زالت هنا لا أحد يستطيع التواصل معه

Bu sürekli kaçtığın küçük kız hala burada ve onu sevdiğini, arkasında olduğunu bilmesi gerek.
هذه الفتاة الصغيرة التي تستمرين بدفعها بعيداً إنها ما زالت هنا وهي بحاجة لأن تعلم أنك تحبينها

Bununla birlikte hala burada olduğunu sana söylemeliydim.
وأنا أيضًا، تعيّن أن أخبرك بأنها ما زالت هنا.

Onlar, içinde yaşamış ve ondan dışarı inşa olmalı bu yüzden bir yerde bu binanın içinde, hala burada.
لا شك بأنهم سكنوا فيها وبدأوا البناء حولها لذا لا زالت هنا في مكان ما داخل المبنى

Bekle, çanta hala burada.
انتظرى، الحقيبة ما زالت هنا

Veda kartım hala burada. Chihiro.
بطاقة الوداع ما زالت هنا

Meksika... Onca yıl sonra bizim için hâlâ burada.
المكسيك ما زالت هنا لنا بعد كل هذه السنين

Yani demek istediğim daha bir gün oldu, ama, o hâlâ burada.
انه... انه رآئع ،اعني، انه يوم واحد لكن، هي ما زالت هنا

Emin değilim. Değerli eşyalar ve sanat eserleri hâlâ burada.
الاشياء الثمينه و الاعمال الفنيه ما زالت هنا

Araçta iki kişi var gibiydi ama onun arabası hâlâ burada duruyor.
‫بدا وكأنهما شخصان ‫لكن السيارة ما زالت هنا

Yani kamyoneti hâlâ burada sayılır, ama Dan'den hiçbir iz yok.
أعني، شاحنته لا زالت هنا بالكاد، ولكن لا توجد أثر لـ"دان" يبدو و أنه رأني

O hâlâ buradaysa, o vakit...
...ما زالت هنا , لذا

Cam temizleme iskelesi Hâlâ orada.
.. مِنصة غسل النوافد ما زالت هنا