| Serhas'ın yerini bulmak için telefonunu izlemeyi denedim, fakat işe yaramıyor. | Open Subtitles | أحاول ان اتبع مكالمته للحصول على موقع زركسيس لكنه لا يعمل |
| Derken Serhas dünyanın ta öteki ucundan getirdiği ucubelerini saldı. | Open Subtitles | زركسيس ترسل له الوحوش من نصف الكرة الارضيه |
| Bu kimyagere silahı Serhas mı yaptırmış? | Open Subtitles | وكان هذا الكيميائى زركسيس جعل هذا السلاح له؟ |
| - Xerxes'in güneydeki gemilerinin başında Yunanlı bir kadın var. | Open Subtitles | - امرأة يونانية .. تقود كل سفن (زركسيس) إلى الجنوب. |
| Dara'nın oğlu Xerxes'in gözlerinde kaderin yıkımının izleri vardı. | Open Subtitles | (كانابن(داريوس)،(زركسيس.. والتي طمحت عيناه لمصير قذر لهم. |
| Serhas üç yıldır uluslararası yetkilileri atlatmayı başarıyor. | Open Subtitles | استعصى زركسيس على السلطات الدولية لمدة ثلاث سنوات |
| Üçüncü adım, Serhas'ı sahte tabloya teklif verirken enseleyeceğiz. | Open Subtitles | والخطوة الثالثة نمسك زركسيس الذى يسعى للعروض الوهميه |
| Bana kalsaydı, Serhas'ı kendi başımıza arıyor olurduk. | Open Subtitles | لو كان الامر بيدي لتمكنت من العثور على زركسيس لوحدي |
| Serhas'ı sahtesine teklif verirken bulacağız ve sonra yakalayacağız. | Open Subtitles | لذلك نحصل على زركسيس لنقوم بمبادله وهميه ومن ثم تنزعها |
| Serhas'ı kendi başımıza haklamak zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | ونحن قد نضطر إلى القبض على زركسيس بأنفسنا |
| Serhas tabloyu aldığında onu tutuklamak için hazır olmalıyız. | Open Subtitles | عندما يفوز زركسيس باللوحة علينا أن نكون مستعدين للقبض عليه |
| Zorunda olmadıkça Serhas yüzünü göstermeyecektir. | Open Subtitles | أن زركسيس ليس هنا ضعى عينكى عليه اذاكان هو |
| Sanki elektronik bir kale gibi bu da onu Serhas yapıyor. | Open Subtitles | انها مثل قلعة إلكترونية هذا الامر يجعلنى اشعر انه زركسيس |
| Daha önce Serhas ismini duymuş muydunuz? | Open Subtitles | على الجانب الآخر هل سمعت اسم "زركسيس" من قبل؟ |
| O Serhas değilse, bizi ona götürecektir. | Open Subtitles | اذا لم يكن زركسيس فانه سيقودنا اليه |
| Yedi gün boyunca Xerxes yas tuttu acısı onu felç etmişti. | Open Subtitles | ظل (زركسيس) يُرثي حاله مشلولاً بسبب الحزن. |
| Xerxes tüm insanların kalplerinin karanlığında var olan içi boş yaratıkların boş gözleri ve kof ruhlarının yanından geçti. | Open Subtitles | عبر (زركسيس) من الأعين الشاغرةوالارواحالفارغة.. للمخلوقات الجوفاء القاطنة في الزوايا المظلمة من قلب كل رجل. |
| Gecenin korumasında saray Xerxes'in müttefiklerinden temizlendi. | Open Subtitles | لذاتحتتخفيالليل.. تم تنظيف القصر من كل حلفاء (زركسيس). |
| Lütfen! Xerxes'i mantıklı davranmaya ikna etmeliyiz! | Open Subtitles | من فضلكم، يجب أن نطالب بالتفاوض مع (زركسيس) |
| Dara'nın oğlu Xerxes kapımıza dayanmış bir kurttur. | Open Subtitles | (زركسيس) ابن (داريوس) ذئب على عتبة دارنا. |
| Xerxes'in elçisi buranın sıradan bir Yunan şehir devleti olduğunu anlamadı. | Open Subtitles | مبعوث (زركسيس) لم يفهم أن هذه ليست مدينة يونانية عادية |