| Umarım stajyer arkadaşların teleskopa senin kadar çabuk adapte olur. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون زملائكِ المتدربين بارعين مثلكِ في هذا المجال |
| Sınıf arkadaşların gezinin tadını çıkarırken senin teknede kalmanı sağlarım. | Open Subtitles | سأتأكد بأنكِ ستبقين في الداخل بينما زملائكِ في الخارج يرون المشاهد |
| CTU'daki iş arkadaşlarından biriyim. | Open Subtitles | وأنا أحد زملائكِ في العمل في وحدة مكافحة الإرهاب |
| O yüzden biz de ikinci bir görüş alalım dedik. Eski iş arkadaşlarından birini getirdik. | Open Subtitles | لذا إستعنّا برأي شخص آخر أحدَ زملائكِ السابقين |
| Burada bunu uzun uzadıya tartıştık ve Meslektaşlarınız itiraz etmedi. | Open Subtitles | حسناً، لقد تمّت مناقشته هنا بإستفاضة ودون إعتراض من زملائكِ. |
| Gelecekteki meslektaşlarınızı tanımanız için bir fırsat. | Open Subtitles | لأجلك حتى تتعلمي شيئا عن مستقبل زملائكِ |
| Keşke yönetim kurulundaki arkadaşların seni bir de böyle görselerdi. Korkudan dizlerinin bağları çözülürdü. | Open Subtitles | لو أستطاء زملائكِ في مجلس الإدارة رؤيتكِ الآن - سوفَ ينكمشون بخوف - |
| İddiaya girerim bütün iş arkadaşlarından daha iyi içiyorsundur. | Open Subtitles | أجل، أراهن على أنكِ تشربين أفضل من زملائكِ جميعاً فى المكتب |
| Senden daha deneyimli iş arkadaşlarından çok daha etkilisin. | Open Subtitles | لكونك أكثر ذكاءً من زملائكِ الذين يفوقوك في سنوات الخبرة في العمل |
| Aynı şeyi sen ve arkadaşlarından da bekliyorum. | Open Subtitles | و أتوقع المثل منكِ و من زملائكِ - أؤكّد لكَ - |
| Meslektaşlarınız daha samimi filmler yapıyorlar minimalist ama sizin filmleriniz hep günümüzde geçiyor. | Open Subtitles | زملائكِ دائماً ما يلجأوون إلى السينما العاطفية والبساطة ولكنّ أفلامكِ تنصبّ على الحاضر |
| Meslektaşlarınız sizi takdir etmeli. | Open Subtitles | يجب أن يقدر زملائكِ مجهودكِ |