"زواجكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• evliliğin
• evliliğini
• evliliğiniz
• evlilik
• düğünün
• evliliğinizi
• evliliğine
• boşanmanızı
• evliliğinize
• Evliliğinizin

Hayır. Sanırım söylemem gerekeni söyledim. Gördün mü, evliliğin de aynen böyle.
لا ، أعتقد أنني قلت ما أردت قوله هذا هو نفس ما تفعلينه في زواجكِ

evliliğin bozulduğu için az da olsa üzgün değil misin?
- ألستِ فقط حزينة جداً لمجرد أن زواجكِ إنتهى ؟

evliliğini bitirdin. Geri dönüp hukuk mesleğini icra etmek istedin.
لقد أنهيت زواجكِ وأردت أن تعودى لممارسة المحاماة

evliliğini hiçe saydığıma dair bulunduğun imalar yanlış ve haksızcaydı.
النتيجة التي وصلتي أنتِ إليها بطريقة ما لفشل زواجكِ كانت خاطئة وغير عادلة

Bu imzadan sonra evliliğiniz resmi olarak sonlanacak. Hiç gerçekleşmemiş gibi.
هذه الأخيرة فقط، و زواجكِ سيكون رسمياً قد انتهى

Şehrinizin hem fatihiyle, hem de kurtarıcısıyla bir evlilik.
زواجكِ من الشخص الذي قهر مدينك و أنقذها في نفس الوقت

Sen düğünün sigarasına mı taktın, yoksa bana mı?
,دخان زواجكِ يكون من المراسم ودخاني يكون تلوث

Geçen yazın çok berbat olduğunu söylememe gerek yok sanırım, bu da evliliğinizi zora soktu.
بدون ذكر أنني كنت سيئة العام الماضي مما زاد الضغط على زواجكِ

Bir kere evliliğin sidik gibi birada duran ölü bir balıktan farksız.
زواجكِ عبارة عن سمكة ميتة تطفو في خزان جعة عفنة.

Mutlu bir evliliğin var ve zengin misin?
و زواجكِ كله سعادة؟ من غنيّ مُقرف؟

Sen evliliğin bitene kadar beklemek istediğini söyledin.
لقد قلتِ أنكِ تريدين الانتظار... إلى حين انتهاء زواجكِ.

Ama senin evliliğin herkesin isteğiydi.
و زواجكِ كان الزواج الذي أرادهُ الجميع

Sana evliliğini kurtarmak için bir tavsiye vereyim.
أتعلمين ماذا؟ دعيني أعطيكي بعض النصح لتنقذي زواجكِ

Ama evliliğini mahvetmeye hakkım yoktu. Bu senin hayatın.
ولكن لم يكن لديّ الحق في إفساد زواجكِ فهذه حياتكِ

Ona saygı duyuyorum ve evliliğini yıkacak hiçbir şey yapmam.
أنا أحترمه، ولا أرغب بالقيام بأيّ شيء من شأنه تحطيم زواجكِ

evliliğiniz hakkında konuşurken hep yalanlar ve aldatmalardan bahsediyorsun hiç iyi zamanlarınızı anlatmıyorsun.
.. عندما تتحدثين عن زواجكِ به .. تتحدثين دوماً عن الأكاذيب والخيانة ولا تتحدثين أبداً عن الأوقات الطيبة

Sanıyorum bu sizin ikinci evliliğiniz, Bayan Beaumont?
أفهم أن هذا زواجكِ الثاني يا سيدة بيامونت ؟

Majesteleri, evlilik sözleşmesini imzaladığınızda, gizli maddeyi bilmiyordunuz.
مولاتى ، عندما وقعتى عقد زواجكِ. لم تعلمى ان هنالك بند سري.

Skylar, eğer bunu izliyorsan düğünün tamamıyla mükemmel olmalı.
سكايلر) إذا كنتِ تشاهدين هذا الان) زواجكِ كان كاملاً تماماً

"Ben kötü bir babayım o yüzden evliliğinizi destekleyemem ama cahilliğim ve anlayışsızlığım için buyrun size yeni bir araba." demesi gibi.
لا يمكنني دعم زواجكِ لأني أب سيء ولكن هاكِ سيارة جديدة حتى تتغاضين عن جهلي وتعصبي

Başkanlığın sana evliliğine ve çocuklarına mâl oldu.
أعتقد أن الرئاسة كلفتكِ زواجكِ وأولادكِ

Ve sizin evliliğinize baktığımda... farkı görebiliyordum.
, و عندما نظرت إلى زواجكِ أمكنني رؤية الفرق

Evliliğinizin gerçek olduğuna inanmaya başlarsan işe yaramaz.
لو بدأتِ بالتفكير في زواجكِ على أنه حقيقي، فهذا غير صحيح