| Johnny'yi düzenli olarak gören tek kişi Coney lsland'daki Madam Zora isimli falcıymış. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذى كان جونى يراه بإنتظام كانت قارئة كف فى جزيرة كونى و تدعى مدام زورا |
| Benimle dalga mı geçiyorsun? Madam Zora, Margaret Krusemark'tı. | Open Subtitles | لا تكن فلاحا ساذجا مدام زورا هى نفسها مارجريت كروسمارك |
| Umurumda değil. Yemekte Zora boşanma davası açtığımı duyurdu. | Open Subtitles | في العشاءِ زورا أعلنتْ بأنَّ أنا أُقدّمُ طلباً للطلاق. |
| Szura ve beni tutmuşlardı askeriyenin elleri kirlenmesin diye. | Open Subtitles | زورا وأنا كنا مستأجرين حتى نجعل الجيش برئ من هذا |
| Burada tehlikeli bir durum söz konusu her an patlayabilir, eğer Szura yola çıktıysa, olacak budur. | Open Subtitles | إن هذا الوضع سينفجر في أي وقت ولو كان زورا في طريقه إلى هنا هذا بالضبط ما سيحدث هنا |
| Ve Zora Neale Hurston'ın Dust Tracks on a Road'taki sözleri, "Araştırma, şekillendirilmiş meraktır. | TED | وكتبت زورا نالاى هورستون في "مسارات الغبار على الطريق،" "البحث هو فضول بشكل رسمي. |
| Evet, Zora, bu çok üzücü bir rüya. | Open Subtitles | نعم يا زورا , انه حلم حزين جدا |
| Haydi gidelim, Zora. Gidelim buradan. | Open Subtitles | دعينا نغادر يا زورا دعينا نغادر من هنا |
| O kocaman ağzın yüzünden Zora'nın bizi lokantaya dahi almıyor olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لأن فَمَّ ofyour الكبير زورا لَنْ يَسْمحَ لني بالدخول مطعمَها حتى. |
| Zora'yla sorunlarını çözdüğün için teşekkürler Frasier. | Open Subtitles | شكراً لحَلّ كُلّ شيءِ مَع زورا. |
| Yeni bir kahraman doğdu ve o kahramanın adı Zora. | Open Subtitles | [لقد وُلِدَت بطلة جديدة، واسمها هو [زورا. |
| Zora'nın çıkarları süper kötülerin ötesine geçmiş görünüyor. | Open Subtitles | اهتمامات [زورا] لا تقتصر على هزيمة الأشرار. |
| Federal ajanlar Wolfe'un Zora tarafından yeniden yakalandığını rapor ettiler ve devrimci bir yeni teknolojiyle kontrol altında tutulduğunu söylediler. | Open Subtitles | الوكالات الفيدرالية تعلن أنه تم القبض على [وولف] بواسطة [زورا]، ويتم إبقاءه تحت السيطرة بواسطة تكنولوجيا جديدة ثورية. |
| Morlu kız, Zora, onu yakaladı. | Open Subtitles | تلك الفتاة الأرجوانية، [زورا]، لقد نالت منه. |
| Eğer sakıncası yoksa, Zora ve ben yalnız kalabilir miyiz? | Open Subtitles | إن لم يكن لديكم مانع هل أستطيع الانفراد بـ(زورا) للحظات؟ |
| Eğer Underlay Saddam'sa, Szura Zerkavi'dir. | Open Subtitles | لو إعتبرنا أن (أندرلاي) هو صدام فإن (زورا) هو الزرقاوي إنه لن يجلس مكتوف اليدين ويجعل الجيش هو الذي يدير العمليه |
| Telefon numaram var onda. O halde ya bahsettiği adamsa... Szura... | Open Subtitles | (ربما ان هذا الرجل هو ماقاله لك (زورا هذا السفاح ذو الصبخه المخابراتيه ؟ |
| Sudaki ışıkları kontrole gitmişler, ve onlar Szura'yı ele geçirmiş. | Open Subtitles | (وهناك أختطف (زورا و (هيلى) يظن بأنه أطلق النار على (أندرلاي )أليس كذلك ؟ |
| Eğer Szura'yı bulursak, ona ne yapacağımızı düşündün mü? | Open Subtitles | إذا عثرنا على (زورا) ألديك أيه خطه للتعامل معه ؟ |
| Szura'yı bulup, çocuklarımın ilk günü atlatıp eve dönmelerini bekleyeceğim. | Open Subtitles | أريد فقط ان أجد (زورا) وأتأكد بأن أولادي إجتازوا أول يوم لهم بالعوده إلى المدرسه |
| Böldüğüm için bağışlayın, Sahirem, ama Xora'nın raporları olmadan, Sıfır takip için kendisini görevlendirip görevlendirmeyeceğinizi soruyor. | Open Subtitles | اعذريني على المقاطعة يا حضرة المشعوذة ...(لكن، من دون حضور (زورا يود (زيرو) أن يعرف ما إن كنتِ ترغبين بإرساله لتقفي الأثر |
| Ailemizin gözünde beni küçük düşürdüğü ve, beni haksız yere suçlayarak hayatımı mahvettiği için evet, kardeşim ölmeyi hak ediyor! | Open Subtitles | لقد جعلتنى سئ فى نظر والدينا لقد اتهمتنى زورا ، وتسببت فى تدمير حياتى ..نعم ، فاخى يستحق ان يموت |