| Hayatinda bir kere, Sam, uyum saglamaya calis. | Open Subtitles | لمرة واحدة في حياتك سآم حاول بان تنسجم وحسب |
| Onlar iki silahlı elemanla içerdeler çünkü Sam onları vurmamamı söylemişti. | Open Subtitles | هـم في دآخل البـيت مـع اثنين من الحرآس المسلحين سآم قال لي ان لا اصوب عليهم |
| Sam, CIA'in Simon'u, tutmasını bile umursamadı. | Open Subtitles | سآم , هو لم يهتم حتى ان السي اي اي عينت سآيمون |
| Bak, Sam, diğer tarafta olmanın ne demek olduğunu bilirim. | Open Subtitles | Lانـظر , سآم انا اعرف كيف تكون على الطرف الاخر |
| Sam sana, bir gün ...bu örgütü birinin tehdit edeceğini, ve senin seçim yapmak zorunda kalacağını söylemişti. | Open Subtitles | سآم , اخبرك ان يوماً ما شخصاً ما سوف يقع في طريق المجموعه ويجب ان تتخذ خيـــــــــآر |
| Sam, Fi'ye süpriz yapmam gerektiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | سآم , انا لا اضن انه يجب ان افاجئ في |
| Bak, ben dünyayi görmek istiyorum, Sam | Open Subtitles | علي بأن أرى العالم سآم |
| Öyleyse Sam i tanimiyorsun. | Open Subtitles | اذا فانتي لاتعلمين من هو سآم |
| Sam, burada ne yapiyorsun? | Open Subtitles | سآم, مالذي تفعله هنا؟ |
| Hayır, Sam, yapamam. | Open Subtitles | لا سآم , لا استيطع |
| -Hayır! Anlamıyorsun, Sam! | Open Subtitles | انت لاتــفهم , سآم |
| Buradan gidiyorum, Sam. | Open Subtitles | انا سوف امشي بعيداً سآم |
| Bu senin hatan değil, Sam. | Open Subtitles | انهٌ ليس خطأك , سآم |
| Mantıklı konuşuyor, Sam. | Open Subtitles | انه من المنطقي , سآم |
| Evet, biliyorum, Sam! | Open Subtitles | ! يـآه , اعلم ذالك , سآم |
| Sam? | Open Subtitles | سآم ؟ |
| Ohh. Sam, ben cok üzgünüm. | Open Subtitles | سآم, آسفة لذلك |
| Hey, Sam. | Open Subtitles | اهلاً سآم |
| Teşekkür ederim, Sam. | Open Subtitles | شكــراً سآم |
| Sam Adams ve John Hancock! | Open Subtitles | (سآم آدمز) و (جـون هانكوك)! |