| Bu saatte burayı seviyorum. Sanırım burada takılacağım. | Open Subtitles | أحب البقاء هنا في هذا الوقت من النهار، أظنني سأتسكع. |
| - Kuzenimle takılacağım. - Onu da getir. Rachel orada olacak. | Open Subtitles | سأتسكع مع قريبي اليوم أحضره معك، ستأتي راشيل أيضاً |
| Nate ve çocuklarla takılacağım. | Open Subtitles | لن نفعل شيئاً معاً سأتسكع مع نايت والشباب |
| Yardıma falan ihtiyacın olur diye buralarda biraz daha takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع في الأنحاء في حين إحتجت إلى مساعدة |
| En iyisi şöyle bir bakınıp ilk gördüğüm erkekle takılayım!"' | Open Subtitles | ''لذا سأتسكع في الرواق و أواعد أول شاب أجده'' |
| Düşündüm de, Gus bunu kendi başına hallederken, burada seninle takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع معك هنا في الوقت الذي يتعامل مع الموضوع بنفسه |
| Tamam, sen öyle yap, ben...biraz daha takılacağım. | Open Subtitles | ...حسناً أنت إفعل هذا، أنا سأتسكع هنا قليلاً |
| Şu andan itibaren, yaşayanlarla takılacağım. | Open Subtitles | .. من الآن فصاعداً ... سأتسكع مع الأحياء |
| Hey, dostum, kahvaltı servisi başlayana kadar burada takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع هنا حتى يبدأوا فى تقديم الفطور |
| Kiminle takılacağım ben? Kiminle televizyon izleyeceğim? Kiminle yemek yiyeceğim? | Open Subtitles | مع من سأتسكع واشاهد التلفاز وآكل؟ |
| Hayır, biraz daha burada takılacağım. | Open Subtitles | لا، سأتسكع لبعض الوقت هنا |
| O yüzden avluda takılacağım. | Open Subtitles | لذا سأتسكع في .. الساحة |
| Ben de bu arada, Chloe'yle takılacağım işte. | Open Subtitles | (سأتسكع مع (كلوي لا أدري إن كنت تعلم ذلك أم لا؟ |
| Bir süre böyle takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع هنا لفترة فحسب |
| Tiffany buraya gelene kadar ben Jake'le takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع مع (جايك) حتى تأتي (تيفاني) |
| -Hayır, seninle takılacağım. | Open Subtitles | -لا, لا, سأتسكع معك |
| Jonah'ı götürsün o zaman. Ben takılacağım. | Open Subtitles | دعيه يصطحب (جوناه)، أنا سأتسكع فحسب |
| Oh, ben bu gece Pam ile takılacağım. | Open Subtitles | في الحقيقة، سأتسكع مع (بام) الليلة |