| Ama şimdilik saklayacağım bunu yazdığım bir şeyde kullanmak istiyorum | Open Subtitles | لكني سأحتفظ به في حالة رغبتي بإستعماله في شئ كتبته |
| Teşekkürler. Bu çiçeği bir mücevher gibi saklayacağım. | Open Subtitles | شكرا لكِ ، سأحتفظ بتلك الزهرة مثل كنز ثمين |
| Bir sürü hoş olmayan şey demek ve kendimi bundan uzak tutacağım. | Open Subtitles | حسناً، هذا يعني الكثير من الاشياء الغير جيدة والتي سأحتفظ بها لنفسي |
| İşte 40. 10 bende kalacak, tamam mı? | Open Subtitles | هذه 40 ألف دولار، سأحتفظ بالـ 10، إتفقنا؟ |
| Neden bunu almıyorsun? Kirayı karşılar. Kalanını saklarım. | Open Subtitles | خذي هذه، ستغطي قيمة الإيجار وأنا سأحتفظ بالباقي |
| Bunu evcil hayvan olarak alıyorum, bilginiz olsun. | Open Subtitles | سأحتفظ بهذا كحيوان أليف , لتعلمى ذلك فقط |
| Ve ceket bende kalıyor, eğer senin için bir sorun yoksa... pazartesi ? | Open Subtitles | و سأحتفظ بالسترة إن لم تكن لديكِ مشكلة يوم الإثنين؟ |
| Sol kolun sende kalsın. Bana kolluğum yeter. | Open Subtitles | إحتفظ أنت بذراعك الأيسر، و أنا سأحتفظ بالتسوية المُجزية |
| Tamam, diskten bir yedek alacağım ve orijinali büromda kilitli olarak tutacağım. | Open Subtitles | حسناً, سأقوم بصنع نسخة إضافية للقرص سأحتفظ بالأصل مقفول عليه في درج المكتب |
| Bu benim param. Ben saklıyorum. Annen gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | إنها أموالي، و سأحتفظ بها كُف عن التصرف مثل أمك |
| Torbadaki tütünü kâğıda sararsın. Ama bunu sonraya saklayacağım. | Open Subtitles | إنه تبغ في كيسة، تضعيه ثم تلفيه لكني سأحتفظ به لوقتٍ لاحق |
| Onu açıkca takabileceğim güne kadar saklayacağım. | Open Subtitles | سأحتفظ به حتى يأتي اليوم الذي استطيع أرتدائهُ بشكلٍ علني |
| lokanta fişleri,onları da saklayacağım bu bozukluk senin dilek gölünden senin için çıkardım | Open Subtitles | فواتير المطاعم ، سأحتفظ بهذه أيضا هذه القطعة النقدية هي لك أحضرتها من البحيرة لك |
| Sanırım diğer ayrıntıları kendime saklayacağım, oraya gidene kadar. Beraberce. | Open Subtitles | لكني أظن بأني سأحتفظ ببقية التفاصيل لنفسي حتى نصل إلى هناك، معاً |
| Sanırım diğer ayrıntıları kendime saklayacağım, oraya gidene kadar. | Open Subtitles | سأحتفظ بالباقي لنفسي لحين وصولنا إلى هناك |
| Ama senin o güzel yüzünü... aklımda tutacağım ki... her küfür ettiğimde kenara bir sent ayırayım. | Open Subtitles | لكنني سأحتفظ بهذه الذكرى عن وجهك الحسن وأضع قرشاً كلما شتمت |
| Eh, kesinlikle çok memnunum. Sözümü tutacağım, Cedric, eğer sen de tutarsan. | Open Subtitles | أنا راضية تماماً سأحتفظ بوعدي سيدريك إذا احتفظت بوعدك. |
| O taşra kasabandaki şerifin arayana dek bunlar bende kalacak. | Open Subtitles | . سأحتفظ بتلك . حتىّ يتصّل رئيسك من أجلها |
| Geri kalanı bende kalacak, ve beni asla bulamayacaksın. | Open Subtitles | سأحتفظ بالباقي, و لن تتمكن أبداً من العثور علي |
| Ama sen yakın arkadaşım olduğun sürece, sırrını saklarım. | Open Subtitles | لكن طالما أنكِ صديقتي الأقرب سأحتفظ بسرك |
| Çocuğun odasına girdiğime dair hatıra olarak alıyorum. | Open Subtitles | سأحتفظ بها كتذكار لغرفة الأطفال التي لم أحظى بها يوماً |
| Bu bende kalıyor, gözlerini dört aç bende bunu kullanmak zorunda kalmayayım. | Open Subtitles | سأحتفظ بها، وستبقي عينيك للأمام ولن أضطر لاستعمالها |
| Sol kolun sende kalsın. | Open Subtitles | ، إحتفظ أنت بذراعك الأيسر و أنا سأحتفظ بالتسوية المجزية |
| Her şeyi alacağım. Köpek de benim olacak. Yüzük de ben de kalacak. | Open Subtitles | سأخذ كل شيء، الكلب سيأتي معي، سأحتفظ بخاتمي |
| Ben iştahımı çiftliğe saklıyorum. | Open Subtitles | آه،لا،لا،أنا سأحتفظ بشهيتي لسوق المزارعين |
| Böyle olmasına üzüldüm ama bu çocuğu doğuracağım. | Open Subtitles | انا اسفه لانه حصل بهذا الشكل, لكن يظل قراري بأني سأحتفظ بهذا الطفل |
| Sana küfür edeceğim ama yaşına dua et. Kendimi tutuyorum. | Open Subtitles | عندي البعض حوار لك لمن فوق سن الثامنة عشر لكن سأحتفظ به |
| Tamam, o zaman mikseri kendime ayırırım. | Open Subtitles | حسناً اذاً أعتقد أني سأحتفظ بالخلّاط لنفسي |
| Ama bence bunu saklamalıyım. | Open Subtitles | لكن أظنني سأحتفظ بهذه |