"سأحضرهم" - Translation from Arabic to Turkish

• getiririm
• getireceğim
• getireyim
• getiriyorum
• Ben alırım

Siz hayvanat bahçesine gidin ben hepsini size getiririm.
.. أنتم إذهبوا إلى حديقة الحيوانات وأنا سأحضرهم لكم

Tabii. Ben getiririm. "Çok hoş" diyecektir.
لا , سأحضرهم لك أنها ستقول فقط :

Jüri toplandıktan sonra cesetleri göstermek için onları geri getireceğim.
عندما تجتمع الهيئة الشرعية للنيابة سأحضرهم ليعاينوا الجثث

Onun için buraya getireceğim. Böylece bütün testlerini yapabilirsin.
لذلك أنا سأحضرهم إلى هنا لذلك تستطيع إجراء كل أختباراتك

Çantamda kâğıtları var. getireyim, kendiniz bakın.
اسمع, جميع الأوراق فى حقيبتى سأحضرهم و انظر اليهم بنفسك

Farellar tabii. Senin için getireyim. Şişman olanı mı istersin sıska olanı mı?
بالطبع، سأحضرهم لك هل تريد السمناء أم النحلاء؟

Sakin ol, buradalar. getiriyorum, tamam mı?
اهدأ,المفاتيح هنا سأحضرهم لك ,حسناً؟

- Evet, torpido gözünde vardı. - Ben alırım.
نعم ،هانك القليل في درج السيارة ـ سأحضرهم

Eşyalarım otelde. Onları daha sonra getiririm. Gel buraya.
أشيائي في الفندق سأحضرهم لاحقاً.

Bir dahaki gelişime getiririm söz.
أعدكَ بأنني سأحضرهم فق المرّة القادمة

- Tabi, mutfakta. Ben getiririm. - Hayır, Ben alırım.
بالتأكيد , في المطبخ , سأحضرهم فحسب لا .

Yok, yok, yok. Ben karım için onları getiririm.
. لا ، لا ، لا ، أنا سأحضرهم لزوجتي

Ben getiririm. Bir süre bu işlerden uzak kalsan iyi olur, Fuller.
سأحضرهم ، من الأفضل أن تظل مستريحا (فولر)

Çok para kazanınca hepsini buraya getireceğim.
وعندما أنجح كثيرا سأحضرهم جميعا هنا سيعجبهم ذلك

Onları buraya getireceğim ve öldürmeden önce serseri bir zenci tutup hepsine tecavüz ettireceğim.
سأحضرهم الى هنا وقبل أن أقتلهم سأدفع لأي رجل زنجي لإغتصابهم جميعاً

Geri dönünce evraklarımı hazırlayacağım ve kanunen vatandaş olduğumda onları da Amerikaya getireceğim.
عندما أعود واستخرج أوراقي وأصبح مواطنا شرعيا سأحضرهم إلى أميريكا

Tokalar, evet. Hemen burada. Senin için getireyim.
نعم الدبابيس هنا , سأحضرهم لكِ

Bir şeyin yok, dayan. Gidip onları getireyim. Onları getireyim.
إنّك بخير، اصمد فحسب، سأحضرهم، سأحضرهم.

- Ben gidip getireyim, efendim.
ـ سأحضرهم ، سيدي

Janson, onları yakaladım. Size getiriyorum.
"جانسن" , لقد أمسكتهم , سأحضرهم إليك

Janson, elimdeler, sana getiriyorum.
"جانسن" , لقد أمسكتهم , سأحضرهم إليك

Var. getiriyorum.
لدينا سأحضرهم

Ben alırım. Lütfen, sorun değil.
سأحضرهم من فضلك ، أنا لا أمانع