"سأخبرُ" - Translation from Arabic to Turkish

• anlatacağım
• söylerim
• söyleyeceğim

Bir gün torunlarıma bu muhteşem karşılaşmayı anlatacağım.
يوماً ما، أنا سأخبرُ صَغاري حول هذا اللقاءِ الرائعِ.

Bir gün torunlarıma bu muhteşem karşılaşmayı anlatacağım.
لقد كنت سعيدا بلقائك يوماً ما، أنا سأخبرُ صَغاري حول هذا اللقاءِ الرائعِ.

Ve torununa da, yani ondan olan çocuğuma ne kadar iğrenç bir herif olduğunu anlatacağım ve onu asla göremeyeceksin.
"و سأخبرُ حفيدكَ" "إبنهُ، و الذي لن تعرفهُ أبداً." "مدى وضاعتكَ و جنونكَ."

Ya parayı verirsin ya da karına söylerim."
أريدُ المال و إلّا سأخبرُ زوّجتُك."

Diğerlerine ben söylerim.
سأخبرُ الآخرين.

Öyleyse bizim oğlana haber vereceğim. Atın yarışa çıkma vakti geldiğinde jokeyliğini yapacağını söyleyeceğim.
إذًا سأخبرُ الطفل أنّ الوقت حان . لعودتهِ ، لركوبه الحصان مرّة أُخرى

Şey, şimdi Rob'a sizin hakkınızda bir hikaye anlatacağım. - Yok, olmaz olmaz!
حسناً ، الأن سأخبرُ (روب) قصة عنكم يا رفاق

Herkese anlatacağım.
سأخبرُ الجميع.

- Tamam. - İkinize de anlatacağım.
سأخبرُ كلاكما

- Hood'a onu aradığını söylerim.
أجل، سأخبرُ (هوود) بأنكَ كنت تبحثُ عنه.

Ben Boden'a söylerim.
سأخبرُ "بودين" بذلكْـ

- Bunu Walden'a nasıl söylerim?
كيف سأخبرُ (والدن) ؟

Seni anneme söyleyeceğim.
سأخبرُ أمي عنك.

Bugün babama söyleyeceğim.
سأخبرُ والدي اليوم

Bay Trencrom'a söyleyeceğim.
سأخبرُ السيد ترينكروم.