"سأدعكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• izin vereceğim
• izin vereceğimi
• bırakacağımı
• veriyorum

İnsanları gözetlemenin yanlış olduğunu anladığın zaman çıkmana izin vereceğim.
سأدعكِ تخرجين عندما تدركين بأن التجسس على الأشخاص أمر خاطئ.

İki hata yaptın. Kocanla konuşmana izin vereceğim. Ona, iyi olduğunu ve iyi muamele gördüğünü söyle.
سأدعكِ تتحدثين الى زوجكِ اخبريه أنكِ بخير وتُعاملى بشكل جيد

Kocanla konuşmana izin vereceğim. Ona iyi olduğunu ve sana iyi davranıldığını söyle.
سأدعكِ تتحدثى الى زوجكِ اخبريه أنكِ بخير وتُعاملى جيداً

Bu sabah olanlardan sonra bir yere gitmene izin vereceğimi mi sanıyorsun?
أتعتقدين أنه بعد ما فعلته أني سأدعكِ بسلام؟

Bunu tek başına yapmana izin vereceğimi mi sanıyorsun?
ما الذي يجعلك تظنين أنّني سأدعكِ تفعلين هذا لوحدكِ؟

Seni bırakacağımı mı sandın?
هل إعتقدتِ بأني سأدعكِ تذهبين ؟

- Peki, dinle. Sana kur yaptığım için bir an için kontrolü sana veriyorum.
حسناً ، اسمعيني ، بما أنني أراودكِ سأدعكِ تكوني مسيطرة للحظة ..

Beni yukarı çıkarıp hemen becermene izin vereceğim.
سأدعكِ تأخذينني إلى الطّابق الأعلى وتضاجعينني الآن

Eğer dediğimi yaparsan sivri zekâIı kuzenimin ardından ne haltlar karıştırıyorsan yapmana izin vereceğim.
وحالما تتدبريه، سأدعكِ تفلتين مهما كان إحتيالكِ لمحاولتكِ سرقة ابن عمّي الغبي

Kararlarına saygı duyup hayatını yaşamana izin vereceğim.
أنا سأحترمُ قراراتكِ و سأدعكِ تعيشين حياتكِ

O tatlı poponu bu odadan çıkarıp götürmene izin vereceğim, neden...
لن أقوم بقتلكِ، بل سأدعكِ تذهبين. هذا صحيح، سأجعلك تخرجين بمؤخرتكِ الجملية هذه

Eğer o figüranlık rolünü kaparsak, ilk senin gözükmene izin vereceğim.
لو ربحنا ذلك الدور سأدعكِ تمشين أولاً

Ben iyi bir Hıristiyan'ım ve bugün Shula Whitaker'ı tedavi etmene izin vereceğim.
لذلك سأدعكِ تعالجين شولا ويتكير اليوم

Bana her zaman iyi davrandın. Yaşamana izin vereceğim.
لقد كنتِ دوما لطيفة معي سأدعكِ تعيشين

Bana yardım etmene izin vereceğim böylece kendini daha iyi hissedeceksin.
سأدعكِ تساعديني لذلك... ستشعرين بشعور أفضل

Bana güveniyor musun güvenmiyor musun? Peki, gitmene izin vereceğim.
هل تثق بي أم لا؟ حسناً سأدعكِ للعمل

Bu sefer gitmenize izin vereceğim. Gidebilirsiniz.
سأدعكِ تذهبين هذه المرة

Sıradakinin gözünü korkutmana izin vereceğimi sanmıyorum.
و لا أعتقد بإني سأدعكِ ترهبين الموظف القادم.

O canavarla evlenmene izin vereceğimi mi sandın?
أكنتِ تعتقدين أنني سأدعكِ تتزوجين من هذا الوحش؟

- Sameen seni bırakacağımı aklının ucundan bile geçiriyorsan...
(سامين)، لو فكرتِ ولو للحظة أنني سأدعكِ... لأجل الرب!