| Onu helikopterle götüreceğim, en kısa zamanda size geri gönderirim. | Open Subtitles | أنا سآخذه في الهيلكوبتر سأرسلها من أجلك بأقرب وقت ممكن |
| Orasını merak etmeyin. Donarsa malzemelerinizi arabayla gönderirim. | Open Subtitles | . لا تقلق بشأن ذلك إذا تجمد النهر ، سأرسلها لكم برياً |
| Hemen göndereceğim. Albay O'Neill nerede? | Open Subtitles | سأرسلها لك على الفور أين الكولونيل أونيل ؟ |
| Elimizdeki bütün personel dosyalarını sana göndereceğim. | Open Subtitles | سيكون لدي ملفات كل الأشخاص متوفرة سأرسلها إليك. |
| Ve söz konusu gazeteye gönderiyorum. | Open Subtitles | الآن, أنا قد كتبت الرسالة التي سأرسلها للصحفية المسؤولة. |
| Ortalık sakinler ve paranı alıp, sana yollarım. | Open Subtitles | حتى تهدأ الأمور، وبعدها سأحضر لك نقودك ، سأرسلها لك |
| Yani yolluyorum demek istemiştim. | Open Subtitles | -أعني ، سأرسلها عبر البريد مباشرة -حسناً ، حسناً ، جيد |
| Kız arkadaşıma gönderecektim ama... benden ayrıldı. | Open Subtitles | كنت سأرسلها لحبيبتي لكنها انفصلت عني |
| İletilmemiş olabilir. En iyisi yeniden göndereyim. | Open Subtitles | ربما لم تتلقى رسالتي، سأرسلها مرة أخرى للأمان |
| Belki para verir biraz. Eğer verirse, hemen gönderirim size. | Open Subtitles | ربما يعطينى بعضاً من النقود لو أعطانى، سأرسلها لكِ على الفور |
| Senin için bu kadar mühimse pastanedeki işim biter bitmez gönderirim. | Open Subtitles | إسمع ، إن كان الأمر يعني لك الكثير حالما أنتهي من العمل بالمخبزة سأرسلها إليك |
| gönderirim. Ama yüzü asla görünmüyor. Ne yapabiliriz? | Open Subtitles | سأرسلها ، لكن وجهه لا يظهر ابداً ماذا نفعل ؟ |
| Sana e-mail ile göndereceğim. Tamam mı, hoşça kal! | Open Subtitles | سأرسلها إليك بالبريد الإلكتروني الآن حسناً , إلى اللقاء |
| Dinle, otobüsle bir spor çanta göndereceğim. | Open Subtitles | أنصتِ، لدي حقيبة من النسيج الصوفيّ الغليظ سأرسلها مع الحافلة |
| Bir resim düzenleyip Trafik Şube'ye göndereceğim, bakalım kimliğini belirleyebilir miyiz. | Open Subtitles | سآخذُ بصماتِه، و سأرسلها إلى . مديريّة السيّارات، لأرى إن وجدتُ تطابقاً |
| Bunu A.T.F.*'ye gönderiyorum | Open Subtitles | سأرسلها إلى إدارة الكحول والتبغ والأسلحة النارية |
| Hatta, onu Tokyo'ya gönderiyorum, | Open Subtitles | في الواقع ، أنا سأرسلها إلى "طوكيو" لتفتتح |
| Ayrıntılı planlarım var. Onları şimdi gönderiyorum. | Open Subtitles | لدىّ المُخططات سأرسلها إليكم الآن |
| Geri döner dönmez sana yollarım, tamam mı? | Open Subtitles | بمجرد أن تعود سأرسلها اليك, حسناً؟ |
| Geri döner dönmez sana yollarım, tamam mı? | Open Subtitles | بمجرد أن تعود سأرسلها اليك, حسناً؟ |
| yolluyorum. - "Anchor D-0." | Open Subtitles | وصلته رسالة، مبهمة قليلاً سأرسلها لك |
| Sana da gönderecektim ama seni resimlerle doldurmak istemedim. | Open Subtitles | سأرسلها. لم أرد إثقالك بالصور |
| -Onu göndereyim. | Open Subtitles | سأرسلها لك شكراً جزيلاً |
| San Francisco'dan getirmekte zorlanıyorum. Geldiklerinde hemen gemiyle yollayacağım. | Open Subtitles | . لدينا مُشكلة في الحصول عليها عندما تكون جاهزة سأرسلها إليكم أعلى النهر |