| Bayan Simmons, beni dinleyin, yalvarırım. Dinleyeceğim, tamam. | Open Subtitles | رجاءً , أسمعينى حسناً , سأسمعك |
| Dinleyeceğim dedim. İnanacağım demedim. | Open Subtitles | قلت أننى سأسمعك ولم أقل أننى سأصدقك |
| Pekâlâ, Dinleyeceğim, ama o kasayı açmayacağım. | Open Subtitles | حسنا, سأسمعك لكنني لن أفتح تلك الخزانة |
| Başın dertteyse, içine seslen, ben de bununla seni duyabileceğim. Bağlantılılar. | Open Subtitles | إنْ واجهتِ مشكلة، نادي مِنْ خلالها وأنا سأسمعك باستعمال هذه، فهما متّصلتان |
| Beni çağırdığında seni duyabileceğim. | Open Subtitles | .. سأسمعك اذا ناديت. |
| Benim odam hemen seninkin altında. Çağırırsan, duyarım. | Open Subtitles | غرفتي هيا المجاورة لك سأسمعك إن ناديت علي |
| Doya doya yiyeceğin tatları. Bahane bulmaya çalıştığını duyacağım hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | الطبخ بسرور كي نسمن. لم افكر اني سأسمعك تبررين نفسك. |
| Ve eğer beni çağırırsan seni duyabiliyor olacağım. | Open Subtitles | اذا ناديت سأسمعك |
| Sadece Dinleyeceğim. Bir dakika. | Open Subtitles | سأسمعك فحسب. مهلا. |
| Seni dinleyeceğimi söylemiştim ve Dinleyeceğim. | Open Subtitles | قلت إنني سأسمعك وهذا ما سأفعل |
| Seni Dinleyeceğim dedim. | Open Subtitles | قلت أني سأسمعك |
| Beni çağırdığında seni duyabileceğim. | Open Subtitles | سأسمعك إن ناديتني |
| - Ya da seni duyarım. | Open Subtitles | - أو سأسمعك |
| Ben de seni duyacağım, canım. | Open Subtitles | وأنا سأسمعك يا عزيزي |
| Albay senden de duyacağım. | Open Subtitles | سأسمعك تقولها أيها الكولونيل |
| Ve eğer beni çağırırsan seni duyabiliyor olacağım. | Open Subtitles | و سأسمعك إن ناديتني |