| Yine de o gelip sen burada kalırsan kendimi daha rahat hissedeceğim. | Open Subtitles | سأشعر براحة أكبر إن رافقتني و قبعت أنت هُنا. |
| Eğer o silahı kaldırırsanız kendimi daha rahat hissedeceğim. | Open Subtitles | سأشعر براحة أكبر لو وضعت هذا السلاح جانباً |
| Sahtekâr bir senatör olsaydı çok daha rahat olurdum aslında. | Open Subtitles | سأشعر براحة أكبر إذا كان عضواً فاسداً في مجلس الشيوخ |
| İlk önce otel sahibine sorsak içim çok daha rahat ederdi. | Open Subtitles | سأشعر براحة أكبر اذا بحثنا في المر مع المالك أولاً. |