| Böyle devam edersen, sana biraz mal vermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إذا قمت بذلك، سأضطر لأن أعطيك جرعة من الدواء |
| - Burada bulunmak için bir nedenin yoksa çöpün geri kalanıyla birlikte kaldırım kenarında beklemeni istemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأضطر لأن آمرك بالانتظار على الرصيف بجوار القمامة قمامة؟ |
| Eğer durmazsanız, her birinizi okuldan attırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إن لم تتوقفوا سأضطر لأن أقوم بطرد كل واحد منكم خارج هذه المدرسة |
| Aksi takdirde 405 volt göndermek zorunda kalacağım! | Open Subtitles | و إلا سأضطر لأن أرسل لك 405 فولت |
| Çevremdeki herkesin ölümünü izlemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأضطر لأن أشاهد جميع من حولي يموتون |
| Randevumuz için bir kupon almak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأضطر لأن أؤجل موعدنا |
| Lütfen yatağına dön yoksa seni bağlaması için Frank'i çağırmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | عودي للسرير, ارجوكِ وإلّا سأضطر لأن أحضر (فرانك) كي يقيّدكِ |
| Yeniden garsonluğa dönmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأضطر لأن أعود مجدداً نادلة |
| Kamikaze yöntemi ile halletmek zorunda kalacağım o zaman. | Open Subtitles | سأضطر لأن أقوم بها بإسلوب "كاميكازي". |
| Aksi takdirde Annalise'e söylemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | (وإلا سأضطر لأن أقول ل(آناليس |