"سأعطيكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• vereceğim
• veririm
• vereyim
• veriyorum
• yapacağım
• - Sana

Evinizde hoş karşılanmadığım gayet açık. O yüzden sana telefon numaramı vereceğim.
من الواضح، ليس مُرحباً بي في منزلكِ، لذا فإنّي سأعطيكِ رقم هاتفي

Yorganın altına koş. Bak ne diyeceğim gitmeden sana öpücük vereceğim.
إقفزي تحت تلك الأغطية، لأخبركِ بشيء، سأعطيكِ قبلة قبل أن أغادر.

Harika! Bora burada yokken git. Sana parayı vereceğim.
إنها رائعة، اذهبي إليها بينما بورا ليس موجودا سأعطيكِ المال

Gelin hanım, bak, fasülyeyi bulursan sana 10 dinar veririm,
إسمعي أيتها العروس إن عرفتي أين الحبة سأعطيكِ عشرة دنانير

Sana silah veririm ama ön tarafı falan tutmayacaksın. Cesedimi çiğnemen lazım.
سأعطيكِ سلاحًا، لكن لن تذهبي إلى المقدمة حتى لو كلف الأمر موتي.

Sana buraya gelene kadar görüp duyduklarıma binaen bir tavsiye vereyim.
على كلِ، سأعطيكِ نصيحة بالإستندام على مارأيته وسمعته بطريقي لهنا

Size o evde iki hafta veriyorum. O çocuğun size katlanmasını sağlamak bile mucize olur.
سأعطيكِ أسبوعين هناك، وستكون معجزة إن تمكنتِ من جعل تلك الطفلة تتحملكِ

Dönerken, fotoğrafı size vereceğim Ve polise tacı bulduğumu söyleyeceğim.
وبالمقابل، سأعطيكِ الصورة، وأخبر الشرطة أنني أخطأت في مكان وضعي للتاج

Benim de bir hediyem var. Sana sonra vereceğim çünkü o bir sürpriz.
عندي هديه ايضاً ، سأعطيكِ اياها لاحقاً لانها مفاجئة

Safrakesenizi rahatlatmak için ağrı kesici ve serum vereceğim.
سأعطيكِ مضادات حيوية و مغذي لتهدئة إلتهاب المراره

Nöbet geçirmen için insülin akyuvarlarını öldürmesi içinde safranlı kokteyl vereceğim.
سأعطيكِ خليط من الإنسولين للنوبات و الكولتشيسين لتدمير خلاياك البيضاء

Muhtemelen onu satarsın ama sana bedavaya vereceğim.
منالمحتملأنكِستبيعينه، لكني سأعطيكِ إياه مجاناً

Çantayı güvenli bir yere geldiğimizde vereceğim. Anlaştık mı?
سأعطيكِ الحقيبة عندما نصل لمكانٍ اَمن اتفقنا؟

Tamam bak ne diyeceğim. Eğer faraşın nerede olduğunu söylersen bunu sana veririm.
سأعطيكِ هذا الآن اذا أخبرتيني أين نحتفظ بالمجرفة ؟

Eğer bir kelime daha etmezsen sana 1,5 milyon dolar veririm.
... سأعطيكِ مليون ونصف من الدولارات إذا لم تقولى كلمه اخرى

Fakat fikrini değiştirirsen, sana kartımı veririm.
ولكن, اتعلمين, إن غيرتي رأيك سأعطيكِ بطاقة العمل الخاصه بي

Tamam, sana bir şans vereyim. Belediye Başkanı ile röportaj yapamadım hiç.
حسناً سأعطيكِ فرصة, لم أكن قادر على الحصول على مقابلة مع العمدة أبداً

Ben de bağımsız sayılırım. Size adresimi vereyim, siz uğrarsınız.
لدي غرض مفتوح كذلك سأعطيكِ العنوان, و يمكنك المجيء

Sana bir tüyo vereyim. Kısa ve sık nefes al.
سأعطيكِ نصيحة صغيرة خذي أنفاساً قصيرة وغير عميقة

Bu taş artık senin için daha uygun Bunu sana veriyorum
.هذه الصخرة مناسبة أكثر لكِ سأعطيكِ إياها

Ağrıyı gidermesi için lokal anestezi yapacağım ama ıkınman gerektiğinde hissetmemeni sağlayamam.
انا سأعطيكِ مخدر لتخفيف الألم لكن لايمكنني جعلكِ مخدرة عندما تحتاجين الدفعَ

Belki de seninle bir yürüyüşe çıkmalıyız. - Sana birkaç öneride bulunabilirim.
أنْ نتمشّى و سأعطيكِ بعض الاقتراحات