| DNA alma iznin olduğunu varsayıyorum Sara. | Open Subtitles | سأفترض أن لديك مذكرة للحصول على الحمض النووي يا سارة |
| Bunun iyi bir şey olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أجل , أنا سأفترض أن هذا شئ جيد |
| Bunun iyi bir şey olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أن هذا شيء جيد |
| O yüzden o flash bellekte olanların sen ve benim hakkımda olmadığını varsayacağım. | Open Subtitles | لذلك سأفترض أن أي كان الذي في ذلك المفتاح ليس له علاقة بنا أنا وأنتِ. |
| Bunun da boş sorularınızdan biri olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | سأفترض أن هذا سؤال آخر من أسئلتك البلاغية. |
| Böylece, "Burada olayların bağımsız olduğunu varsayacağım. | TED | لذا فقد قال،" هنا، لنفترض -- سأفترض أن هذه الأحداث مستقلة. |
| Eğer gelmezsen, iblislerin suratını yemek için seni cehenneme götürdüklerini varsayacağım. | Open Subtitles | إن لم تكوني هنا, سأفترض أن الشياطين سحبتكِ.. إلى أسفل الجحيم, لمضغ وجهكِ.. ! |
| - Bunun çok garip bir şey olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | سأفترض أن "آبيغيل" شيء في غاية الغرابة |