| Babam bana dedi ki, "Bu bir"-- Ne demek istediğimi açıklayacağım. | TED | والدي قال لي، "هذه هي" -- سأفسّر ذلك لاحقا. |
| Bunu okula nasıl açıklayacağım ben? | Open Subtitles | كيف سأفسّر هذا الى المدرسة؟ |
| Jeremy'e Gilbert yüzüğünün çalındığını nasıl açıklayacağım? | Open Subtitles | فكيف سأفسّر لـ (جيرمي) سرقتها خاتم (غيلبرت)؟ |
| Cojones olduğumu düşünmüş. Sonra açıklarım, gidip telefonu aç. | Open Subtitles | يعتقد أنني جريئة، سأفسّر لك لاحقاً، ارفع السمّاعة |
| Arabaya bin, baba. Sana yolda açıklarım. | Open Subtitles | اركب يا أبي، سأفسّر لك في الطريق |
| Eğer beni içeri alırsan sana açıklayabilirim. | Open Subtitles | لو سمحت لي بالدخول سأفسّر لكَ. |
| Tam olarak anlamadığım bir şeyi nasıl açıklayabilirim? | Open Subtitles | -كيف سأفسّر شيئاً لا أفهمهُ بالكامل؟ |
| Üslerime varlığınızı nasıl açıklayacağım? | Open Subtitles | كيف سأفسّر وجودكم لرؤسائى؟ ! |
| - Lütfen, her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | -أرجوك، سأفسّر كلّ شيءٍ . |
| - açıklarım, anlayış gösterirler. | Open Subtitles | سأفسّر لهم وسيتفهمون. |
| Nedenini sonra açıklarım ama Cabe, Walter ve Happy'nin başı büyük belada. | Open Subtitles | سأفسّر لكِ لاحقاً، لكن (كايب) و(والتر) و(هابي) في ورطة حقيقيّة. |
| Başaka zaman her şeyi açıklarım. | Open Subtitles | سأفسّر لك كل شيء في وقتَ آخر. |
| Hayır, hayır ben giderim. Ben ona açıklayabilirim. | Open Subtitles | -كلّا، كلّا، دعني أذهب، سأفسّر لها الأمر . |