| Bak, bana kızgın olduğunu biliyorum ve seni bu duruma sokmayı asla istemedim ama bundan kimseye bahsetmezsen çok sevinirim. | Open Subtitles | أعلم أنك مستاءة أكثر مني و لم أنوي وضعك بموقف محرج لكنني سأقدر لك تفهمك إن كتمت ما أخبرتك به |
| Otobüs hareket edene kadar burada kalabilirsem çok sevinirim. | Open Subtitles | إنه نائم . سأنتظر هنا حتى تذهب الحافلة ، سأقدر الأمر |
| Bu ailenin reisi sensin. Bir şeyler söylersen çok memnun olacağım. | Open Subtitles | بمَ أنك رب هذا البيت سأقدر لك مشاركتك في هذه المناقشة |
| Eğer Sloane'u mazur görürseniz, memnun olurum. | Open Subtitles | إن لم تمانع فى أعطاء العذر لسلون سأقدر ذلك |
| Gün içinde giymene gerek yok, ama akşamları, bunun takdir ederim. | Open Subtitles | لا حاجة لارتدائهم أثناء النهار لكن في المساء فانني سأقدر ذلك ان فعلته |
| Ama şimdi hiçbir şey söylemez ve olaya karışmazsanız size minnettar kalırım. | Open Subtitles | ولكنني سأقدر إن لم يفتح أحد فاهه.. وبقى الجميع بعيداً عن هذا |
| Bir de 20 yıllık bir içki getirirsen çok makbule geçer. | Open Subtitles | وإذا أحضرت لي زجاجة نبيذ معتقة لـ20 عاماً، سأقدر لك ذلك |
| Sizinle konuşma fırsatı bulana dek adamlarınız onu yalnız bırakırlarsa çok sevinirim. | Open Subtitles | سأقدر لك ذلك إن قام رجالك بتركها لحين أن تتهيأ لنا فرصة التحدث معاً |
| Kumar lisansı için bile. Onu şahsen siz öderseniz sevinirim. | Open Subtitles | و لا حتى رسوم رخصة القمار التي سأقدر لك صنيعك لو دفعتها أنت |
| Özel hayatıma karışmazsan sevinirim. Ben aynı şeyi yapsam hoşuna gitmezdi. | Open Subtitles | سأقدر لك بقائك بعيداً عن حياتي الشخصية فلن تحب أن أفعل ذلك معك |
| Bana yardım etmekten vazgeçerseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | إذاً، إذا توقفتم عن المحاولة لمساعدتي فإني سأقدر ذلك كثيراً |
| Şimdi eğer özür dilersen çok sevinirim. | Open Subtitles | الآن, سأقدر الأمر اذا قمت بالإعتذار الآن |
| Bir dahaki sefere daha erken uyarırsan sevinirim. | Open Subtitles | سأقدر قليلا من التحذير في المرة القادمة اذا كان لابأس بالنسبة لك؟ |
| Birkaç gün buralardan ayrılmazsan, memnun olurum. | Open Subtitles | سأقدر لك إذا لم تترك المدينة فى اليومين القادمين. |
| Hogwarts'da bundan kimseye bahsetmezsen memnun olurum. | Open Subtitles | سأقدر لو لم تخبر أحداً في هوجوورتس فليس مسموحاً لي بممارسة السحر خارجها |
| Ama bunu kendi aramızda halledebilirsek memnun olacağım. | Open Subtitles | و لكننى سأقدر حقاً اذا كان بأمكاننا ان نعالج هذا داخلياً |
| Bu yüzden beni aydınlatır ve sadece gerçeklerden bahsedersen memnun olurum. | Open Subtitles | لذا سأقدر هذا إذا كنت معي وتمسّكت بالحقائق فقط |
| Eğer özel telefon konuşmalarımı dinlemekten... uzak durabilirsen gerçekten... çok memnun olurum. | Open Subtitles | سأقدر للغاية لو أنه يمكنك امناع نفسك من الاستماع |
| Sağ ol. Ama eğer eşyalarımdan uzak durabilirsen gerçekten çok memnun olurum. | Open Subtitles | لكني سأقدر لكِ لو انكِ لا تعبثين باغراضي |
| Hareketini takdir etsem de suçlu vicdanını teselli edecek vaktim yok. | Open Subtitles | كنت سأقدر مبادرتك ليس لدى وقت لاستعراض سعورك بالذنب |
| Eğer onu gördüğünüzde vermek aklınıza gelirse, gerçekten minnettar olurum. | Open Subtitles | إن لم تمانعي إعطاءه هذه حين ترينه. سأقدر ذلك للغاية. |
| Bu yüzden, işimi yapmama engel olmayıp kenara çekilmenin bir mahzuru yoksa, çok makbule geçer. | Open Subtitles | لذا إذا لم يكن لديك مانع في التنحي من هنا .كي أقوم بعملي، سأقدر لك هذا |
| Evet, minnettarım. Keşke önceden kimse güvenebileceğimi bilseydim. | Open Subtitles | أجل, سأقدر ذلك, إسمع, خسارة أنني لم أعرف سابقاً بمن أثق. |