| Bir daha ailemden biriyle konuşmak istediğinizde ilk önce bana haber verirseniz sevinirim. | Open Subtitles | سأقدّر لكِ إن رغبتِ بالمرّة المقبلة مخاطبة أحد أفراد عائلتي، أن تتصلي بي |
| Yanlış anlama, bir süreliğine beni de yalnız bırakırsan çok sevinirim. | Open Subtitles | بكلّ احترام، سأقدّر لك لو تركتني وشأني لفترة من الوقت أيضاً. |
| Oh. Bir kaç güne fatura gelir. Çabuk öderseniz sevinirim. | Open Subtitles | سوف تستلمين فاتورة بعد بضعة أيّام، سأقدّر لكِ الدفع العاجل. |
| Bu tür şeylerin size nasıl hissettirdiğini biliyorum fakat eğer onu ararsanız bundan çok memnun olurum. | Open Subtitles | أعرف كيف يمكن لهذه الأمور أن تؤثر عليك ولكن لو كان يمكنك الاتصال بها ، سأقدّر لك هذا |
| Mm-hmm. Eğer aptalca bir şeye kalkışmadan onu dışarıya alırsanız.. ..bu çabanızı takdir edeceğim. | Open Subtitles | سأقدّر لو أخرجتها قبل أن تفعل أمراً غبيّاً |
| Tuvaletini ve telefonunu kullanıp karıma iyi olduğumu söyleyebilirsem çok minnettar olurum. | Open Subtitles | استخدام دورة المياة, وهاتفك لأتصل بزوجتي, وأطمئنها عليّ, سأقدّر لك هذا المعروف. |
| O yüzden bana yardımcı olabilirsen gerçekten sana minnettar kalırım. | Open Subtitles | لذا سأقدّر لك كثيراً إن ساعدتني هُنا. |
| O yüzden, şakalarına beni karıştırmazsan çok sevinirim. | Open Subtitles | لذا سأقدّر لكِ لو أبعدتيني عن نكتكِ، حسناً؟ |
| Tamam. Bu kızın bir cinayet kurbanı olduğunu unutmazsak sevinirim. | Open Subtitles | حسنا، سأقدّر لو تذكرتم أن هذه الفتاة هي ضحيّة جريمة قتل |
| Listedeki işleri halledersen sevinirim. | Open Subtitles | سأقدّر لك ذلك إن تولّيت بالأشياء من القائمة |
| Ama şimdilik hayatta kalıp ölüleri incelememe yardım ederseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | لكن في الوقت الحالي، سأقدّر لو بقيت حيّا وتساعدني في فحص الأموات. |
| Beni de haberdar ederseniz çok sevinirim. | Open Subtitles | حسناً، سأقدّر إطلاعكما إيّاي على المستجدّات |
| Benim ve kurumumun adı basına sızdırılmazsa çok sevinirim. | Open Subtitles | سأقدّر ألاّ يصرّح باسمي وباسم منظّمتي للصحافة |
| Dinle, Teğmen, bunu basından uzak tutarsanız, çok sevinirim. | Open Subtitles | أنصت، أيّها الملازم، سأقدّر الأمر حقّاً إذا أبعدت هذا عن الصحافة |
| Hangi tarafta olacağına karar verdiğinde haber verirsen çok sevinirim. | Open Subtitles | لكن عندما تقرر أيّ صفٍ ستكون معه بكل هذا سأقدّر لك لو حذرتني. |
| Konuştuğumuz şey hakkında kimseyle konuşmazsan memnun olurum. | Open Subtitles | أنا . . سأقدّر إن لم تتحدّثي عن ما تحدّثنا عنه |
| Hayalinde satranç tahtası canlandırmak zor olduğu için beni yalnız bırakacak olursan şayet memnun olurum. | Open Subtitles | ليس سهلاً أن تُبقي اللوح ثابتاً في رأسكَ فلو أردت تركي وشأني سأقدّر ذلك |
| Tüm bildiklerimi anlattım. İkiniz de beni yalnız bırakırsanız çok memnun olurum. | Open Subtitles | قد أخبرتكَ بكلّ ما أعرف والآن، سأقدّر لكما أن تدعاني وشأني |
| İşim olduğunda senin işini de takdir ederim. | Open Subtitles | عندما أنال عمل، سأقدّر الخاص بك |
| Konuştuklarımız aramızda kalırsa, minnettar olurum. | Open Subtitles | سأقدّر إذا إحتفظت بهذا فيما بيننا في الوقت الحاضر |
| - Cevap verirsen minnettar kalırım. | Open Subtitles | سأقدّر الحصول على إجابة |
| Yüzbaşı Taylor, bana Nicholas Kozlov'a ilişkin anlatacağınız her şey için müteşekkir olacağım. | Open Subtitles | نّقيب تايلور، أنا سأقدّر أيّ شئ يمكن أن تخبرني به عن نيكولاس كوزلوف |