"سألعب" - Translation from Arabic to Turkish

• oynayacağım
• oynuyorum
• varım
• oynayacak
• oynayacağız
• oynayayım
• oynamak
• olacağım
• oynardım
• oynayabilirim
• oynuyor
• Oyundayım
• oynayacağımı

Bunu yapılacak listemde yarın ki maçta nasıl oynayacağım sorusunun hemen altına ekleyeceğim.
سأضعها علي قائمه ما أحتاج فعله مباشره أسفل كيف سألعب هذه المباراة الليله

Bir daha ki sefer iskambil oynayacağım. O zaman ne umacağımı bilirim en azından.
بالمرة القادمة سألعب الورق، ثم سأعلم ما سأتوقع

Eve geç geleceğim. Akşama poker oynayacağım.
،سأتأخر عن العودة اليوم سألعب البوكر الليلة

Güneş tepemizde parlıyor ve ben, Antonius Block Ölüm'le satranç oynuyorum!
الشمس ما زالت في الافق وأنا احمل بداخلي قوة أنتونيوس سألعب الشطرنج مع الموت

İlk o olacak. - Saçma! Ben de varım.
الثامن فى الصف سيكون أولا هراء سألعب على هذا

Ona karşı bütün kozlarımı oynayacağım. Kimse benimle uğraşamaz.
لكن لدي الاوراق الرابحة و سألعب بها حتى النهاية

- Gidip biraz bilgisayar oyunu oynayacağım. - Hey, hey, hey, hey.
ـ سألعب بعض العاب الفيديو ـ يا، يا، يا، يا

Ee, şey, dürüst olmak gerekirse, yakında çekilecek filmimde sıkıcı bir küçük market tezgahtarını oynayacağım ve bildiğiniz gibi ben, rolümü araştırmayı ve hakkını vermeyi severim.
حسناً، لأكونمعكمصريحاً،فيفيلميالقادم.. سألعب بدور بائع في متجر وكما تعلمون أحب إجراء الأبحاث عن الدور قبل دخوله

Ben savunmasız buzağıyı oynayacağım. Kim kovboy olacak?
سألعب دور المدافع الأعزل من يسعى لأن يكون راعى بقر ؟

Ben oynayacağım. Sen istiyorsan gidebilirsin.
نحن لم نتكبد هذا العناء لننسحب أنا سألعب ، تريدين الانفصال أنتي حرة

Anne ciddi olamazsın, nasıI oynayacağım?
امي لابد انك تمزحين أين سألعب كرة السلة؟

Röportajlar, televizyona çıkmalar. Oyunu oynayacağım.
المقابلات ، مظاهر التلفزيون أنا سألعب بالكرة

Bir video oyunu ama canım istediğinde ben oynayacağım.
لعبة فديو ، لكنني سألعب بها متى مااردت ذلك

Barmen ile meme ellemece oynayacağım.
كيف ستحصلين على المشروبات الكحولية؟ سألعب بحلمة ثدي عامل البار

Bir kızın büyük bir sırrını bilen ve eğer yoluna çıkarsa bu sırrı göz açıp kapayıncaya kadar açığa çıkartacağına dair tehdit eden çaresiz bir adamı oynayacağım.
سألعب دور رجل يائس عرف سر فتاة و يهدد بكشف أمرها بسرعة إذا وقفت في طريقه

Ama bu sefer oyunu ben oynuyorum.
الذي قام به منذ 20 عام, و لكن هذه المرة, سألعب المباراة

Bu oyunda varım, ancak benim kurallarım ve benim oyuncularımla.
سألعب هذه اللعبة ، لكن بقواعدى و لاعيبني

Öyle düşünüyordum ve Kurt, Dr. Frank-N-Furter rolünü oynayacak.
أنني سألعب دور مخنث بكعب عالي وشباك صيد و أضع أحمر شفاه

- Evet, biliyorsun ama birlikte oynayacağız.
أنت تعرفين لكن أنا سألعب طويلا

Sen kendi oyununu oyna ben de benimkini oynayayım.
أنت ألعب لعبتك وأنا سألعب لعبتي

Sen güzel hizmetçi kızı oynamak istemiştin ben de acuze yaşlı eşi oynayacaktım.
أردتِ لعب دور الخادمة الصغيرة الجميلة و كنتُ سألعب دور الزوجة المسنة القبيحة

Ben annen olacağım, ve ona ne söylemek istiyorsan söyleyebilirsin.
سألعب دور أمك ويمكنك أن تخبرها ما تود أن تخبرها.

Ben oynardım ama benim kurbağa ve tavuklarım oradan giremiyor.
حسنا, كنتُ سألعب, لكن ضفادعي و دجاجاتي لا تتسع للآلة.

Bi filmde onun kardeşini oynayabilirim.
ربما سألعب دور اخيه الصغير فى هذا الفيلم

Arkadaşlarıma, kâğıt oynuyor olacağımı söylersiniz, olur mu?
أخبري أصدقائي بأنني سألعب البنبول , حسناً؟

Oyundayım.
سألعب

Hayır, ona Smash Bros" oynayacağımı söylemedim.
لا ، انا لم اخبره اني سألعب معه بالفيديو جيم