"سألناه" - Translation from Arabic to Turkish

• sorduk
• sorduğumuz
• Sormaktan
• sorduğumuzda

Kendisine niye bunu yapmak istediğini sorduk.
سألناه لماذا يريد أن يصعد في هذه الرحلة،

Çocuğa orada olabilir miyiz diye sorduk.
لذلك سألناه إذا كان يمكننا التواجد هناك.

Biz de ona dün gece başka yerde olduğunu kanıtlayabilir misin diye sorduk.
لذا سألناه هل كانت لديك حجة غياب الليله الماضيه؟

Kimse bu birleştirmenin nasıl olduğunu bilmiyor. Prakash projesi ile sorduğumuz soru bu aslında.
و لا أحد يعلم كيف يتم هذا الربط. وهذا هو السؤال الذي سألناه في مشروع باراكاش.

Sormaktan zarar gelmez.
لن يضرنا إن سألناه

Bu konuyu sorduğumuzda, olayın tamamını hatırlamadığını söyledi.
عندما سألناه عن الامر قال أنه نسى الموضوع برمته -نعم

Ona tek başına ne yaptığını sorduk o da suyu işaret etti.
سألناه عما كان يفعله هناك لوحده فأشار إلى الماء

Birkaç kez sorduk. Bunun olabileceğini söylemiştik.
لقد سألناه عدة مرات ,اخبرناه مايمكن أن يحدث

- Çalışıyor, yeminle. Sürüyle şey sorduk.
أقسم لك أنّه فعّال، سألناه فعليًّا كلّ سجايا الأسئلة.

- Bunu daha önce sorduk.
لقد سبق وأن سألناه هذا السؤال.

Tanrı bilir kaç kez sorduk.
ربي يعرف أننا سألناه لوقت كافي

Cesedin yerini sorduk. Bilmediğini söyledi.
سألناه عن مكان وجود الجثة هو لا يعلم

Bugün sorduk ama henüz karar vermemiş.
عموماً لقد سألناه اليوم ولم يقرر بعد

sorduk ama söylemiyor.
جميعنا سألناه عن ذلك لكنه أبى الإجابة

Hangi yol güvenilir diye sorduk.
لقد سألناه عن الطريق الآمن

Niye ona sorduk, onu bile bilmiyorum.
- يا للهول! - لا أعرف حتى لماذا سألناه

Ona ne olduğunu sorduk.
سألناه ماذا حصل ؟

Ona seni sorduğumuzda güvenilir olmadığını söyledi.
الرجل لم يمدح بك عندما سألناه عنك