"سأمثل" - Translation from Arabic to Turkish

• temsil
• oynarım

Bu gece önemli. Wade şirketini temsil ediyorum. Buna sen de dahilsin.
والليله مهمه لأنى سأمثل الشركه وكذلك سأمثلكى

Bu gece önemli. Wade organizasyonunu temsil ediyorum. Bu seni
والليله مهمه لأنى سأمثل الشركه وكذلك سأمثلكى

Eğer orada çalışırsam, dünyanın en şeytani şirketlerini temsil ediyor olacağım.
إذا عملت هناك سأمثل الشركات الأكثر شراً في العالم

Belki bir gün ben de böyle bir müzenin yan tarafına yansıtılan bir filmde oynarım.
ربما يوما ما سأمثل في فيلم متوقعة على الجانب الضريح

"...öyleyse ben de fedakâr eşi oynarım, çok kıymetli Manderley'inin sahibesini."
لذا سأمثل دور زوجتك المخلصة "سيدة "ماندرلاى

Ben Isabelle Woods, hem Bay Lopez'i hem kendimi, kardeşim Bayan Annabelle Woods'tan yardım ve danışmanlık alarak temsil edeceğim efendim.
انا إيزابيل وودز سأمثل نفسى والسيد لوبيز بمساعدة وإستشارة أختى

Bay Davis'i temsil edeceğim Sayın Hakim.
أنا سأمثل مستر دافيس حضرة القاضي

Beceriksiz departmanımızın yardımıyla Nelson'ı ben temsil edeceğim.
سأمثل نيلسون بمساعدة قسمنا الاحمق.

Sadece resmimi mağazanın önüne asmakla kalmayacaklar aynı zamanda ulusal Price Mart Olimpiyatları'nda tüm bölümlerizi temsil edileceğim.
إذاً هم لن يعلقوا صورتي في ... الجزء الأمامي من المخزن فقط لكنني أيضاً سأمثل منطقتنا "بالكامل في أولمبياد "برايس مارت

Sara Holt'la birlikte davacı Jose Pitino'yu temsil ediyorum.
(و سأمثل الإدعاء (خوزيه بيتينو (التي توفيت زوجته (إلينا

Güven bana, dişçi randevusunda olmayı yeğlerim, ama Dixon'a kabul ettiğin bütün işlerde, şirketi temsil etmek için söz verdim.
ثقي بي ، أفضّل أن أكون في موعد طبيب الأسنان لكنني وعدت (ديكسون) أنني سأمثل إسمه فيكلحفلةتفعليها.

- Kendi kendimi temsil edeceğim. - Hakime hanım...
ـ سأمثل نفسي ـسيادةالقاضي..

- Kendimi temsil ederim.
سأمثل نفسي ولن أوكل محاميًا.

Müvekkilimin isteği üzerine Bay Torres'i ben temsil edeceğim.
وأنا سأمثل السيد (توريس) بطلبٍ من موكلي

Bay McGill'i bu olayda ben temsil edeceğim.
سأمثل السيّد (ماكغيل) في هذه القضية.

Rolü ben oynarım diyecektim.
كنت ساقول سأمثل الدور بنفسي

Hey, Miles, yavrum. Ben senin için filmde oynarım.
عزيزي (مايلز) سأمثل فيلما من أجلك

Ben oynarım.
سأمثل انا