| Ancak, altın madalyonu en iyi öğrencime vereceğim. | Open Subtitles | ولكن، سأمنح الميدالية الذهبية لأفضل طلابي. |
| Toplam olarak 50 Pound kefaletle serbest bırakılmanızı kabul edeceğim ve size bir savunma belgesi vereceğim. | Open Subtitles | سأسمح بخروجك بكفالة قدرها 50 جنيه، كما سأمنح شهادة دفاع. |
| Sanırım eğer alırsam, bu Oscar'ı o kıza vereceğim. | Open Subtitles | أعتقد سأمنح هذا الأوسكار إن حصلت عليه لتلك الفتاة |
| Bugün Başkanlık Makamı Özgürlük Madalyası'nı feminist bir ikona veriyorum. | Open Subtitles | و أنا سأمنح وسام الحرية الرئاسي اليوم إلى رمز نسوي |
| Tepeden ilk inene bin dolar veriyorum tabii ben kazanırsam, hepiniz eve tabana kuvvet dönersiniz. | Open Subtitles | سأمنح 1000 دولار لأوّل من ينزل من المنحدر ما عدا إن فزت. الأمر المفروغ منه، عندئدٍ عليكم العودة للمنزل حفاة |
| Dikkatimi etrafımdaki şeylere veriyorum. | Open Subtitles | سأمنح إخلاصي إلى هؤلاء الناس الذين حولي |
| Kötü niyetli olmadığımı göstermek için ben de çocuğa bir hediye vereceğim. | Open Subtitles | ولأظهر لكم أنّي لا أنوي سوءاً أنا أيضاً سأمنح هبةً للطفلة |
| "İki tanığa gücümü vereceğim ve onlar 1260 gün boyunca önderlik edecekler." | Open Subtitles | "سأمنح قوتي لإثنان من الشهود"، "و سوف يتنبئان بعد حوالي 1260 يومًا" |
| Yani asla başaramayacaklar ama senin versiyonuna da bir şans vereceğim. | Open Subtitles | .حسنٌ , لن يفلح ذلك لكن سأمنح شخصيتكِ فرصة |
| İlk buluşma facia olsa bile ikinci şansı vereceğim. | Open Subtitles | حتى لو كان الموعد الأول فظيع، سأمنح الأمر فرصة آخرى. |
| Sanırım eğer alırsam, bu Oscar'ı o kıza vereceğim. | Open Subtitles | أعتقد سأمنح هذا الأوسكار إن حصلت عليه لتلك الفتاة |
| Senin için Ajay Singh'e bir şans vereceğim, dövüşme şansı! | Open Subtitles | من أجلك سأمنح أجاي سينغ فرصة.. لتحديد قتال |
| Bir hafta içinde gözden geçirip kim daha iyi iş çıkarırsa kontratı ona vereceğim. | Open Subtitles | في اسبوع, سأقيم النتائج و سأمنح العقد لمن يقوم بالعمل الافضل |
| Ama o polis memuruna tazminat olarak yarım milyon dolar vereceğim. | Open Subtitles | ولكنني سأمنح هذا الشرطي نصف مليون دولار تعويضاً عن إصاباته. |
| Bugün vuruş kuvvetine ilk görevini vereceğim. | Open Subtitles | اليوم سأمنح فرقة المداهمة أول مهمة حقيقية |
| Bu rozeti ilk gördüğüm adama veriyorum. | Open Subtitles | سأمنح هذه الشارة لأول رجل أراه |
| Dikkatimi etrafımdaki şeylere veriyorum. | Open Subtitles | سأمنح إخلاصي إلى هؤلاء الناس الذين حولي |
| Velayetini geçici olarak ikisine veriyorum. | Open Subtitles | سأمنح والديك الحضانه المشتركه المؤقته |
| Velayetini geçici olarak ikisine veriyorum. | Open Subtitles | سأمنح والديك الحضانة المؤقتة المشتركة |
| Dinle, sahip olduğum her şeyi Megan'a vereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | اسمعني، أعدك بأنني سأمنح "ميغان" كل ما أملك. |
| İşi Miller'a veriyorum, üzgünüm. En kalifiye adayın o olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | سأمنح (مِلَر) المنصب، آسف، إنّما أرى أنّها المرشّح الأكثر كفاءةً |