| - kaçacağım. İşte bu yüzden. - Nereye? | Open Subtitles | ـ سأهرب من هُنا، هذا هو السبب ـ إلى أين سوف تهربيّن؟ |
| Olmadığına göre, kendi yöntemimle kaçacağım. | Open Subtitles | عدا عن ذلك , فانني سأهرب بطريقتي الخاصة |
| Sen fikrini değiştirmeden ben kaçıyorum. Altı da da arayacağım. | Open Subtitles | سأهرب أنا قبلما تغيِّرين رأيك سأتصل بك فى الساعة السادسة |
| Ama onunla kaçacağımı düşündüren neydi bir fikrim yok. | Open Subtitles | لكن لا أملكُ أدنى فكرة كيف اعتقدتَ أنّي سأهرب معه. |
| Sevdiğim herkes ölüp gidiyor. Yerinde olsam, kaçardım. | Open Subtitles | كل شخص اقترب منة يموت اذا كنت بمكانك، سأهرب. |
| Sanki annem değilmişsin gibi... Eğer devam edersen evden kaçarım. | Open Subtitles | ليس الأمر و كأنك أمي، إذا واصلتي هكذا، سأهرب. |
| Ben kaçıp kimsenin beni bilmediği bir yerde saklanmak zorunda kalırdım. | Open Subtitles | أقسم أني كنت سأهرب و أختفي في مكانٍ لا أحد يعرفني |
| kaçıp gideceğim. Kimse de beni bulamayacak. | Open Subtitles | سأهرب بعيدا حيث لا يمكن لأحدكم العثور علي |
| Gidip gitmeyeceğimi öğrenmeye geldiysen, gidiyorum. | Open Subtitles | حسناُ , إذا كنتم هنا لمعرفة إذا كنت سأهرب مرة آخرى , سأفعل متى ؟ |
| Yangın varsa, kaçacağım. | Open Subtitles | إذا كان هنالك حريق, سأهرب, إتفقنا؟ |
| Bir gün, baba, kaçacağım ve sen beni asla yakalayamayacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما سأهرب ولن تجدنى ابداً |
| - Tellerden kaçacağım. | Open Subtitles | سأهرب خلال هذا الحاجز |
| Oraya gelirsem direkt gözlerime kum fırlatacaksın o yüzden ben kaçıyorum. | Open Subtitles | أَحس أني أذا أتيت أنت فقط سترمي الرمل على عيني لذا سأهرب |
| Polislerden kaçıyorum. Tüm hayatımı geride bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا سأهرب من الشرطة وسأترك ورائي كل حياتي |
| Almanya'ya kaçacağımı ve beni bir daha görmek zorunda kalmayacağını sanmıştın. | Open Subtitles | أعني, لقد ظننت أنني سأهرب إلى "ألمانيا" وأنكِ لن تريني مجددا، |
| Ama kuruldan sonra kaçacağımı söylemem lazım. | Open Subtitles | على كل حال ، أشعر بأنني مجبر على أن أقول لك أني سأهرب لاحقا |
| Eğer benim yaşayacak üç ayım olsaydı, ben de kaçardım. | Open Subtitles | إذا لمْ تكن لديّ سوى بضعة أشهر للعيش، فإنّي سأهرب أيضاً |
| Angie Dickinson'dan da kaçardım yani. | Open Subtitles | كنت سأهرب من اي إمرأة حتى لو كانت أنجي ديكنسون |
| Orada olmadığını gördükleri zaman, aramaya başlayacaklardır. Ben de o zaman kolayca kaçarım. | Open Subtitles | سيهتاجون عندما يعرفون أنها ليست هنا, وقتها أنا سأهرب |
| Sonra da şehre doğru gideceğim, - Bir kilise ya da öyle bir şey olmalı. | Open Subtitles | ثم سأهرب للمدينة يجب أن تكون هناك كنيسة أو شيئا ما |
| Çocuklarımın ameliyat parasını ödemeyi unut gitsin. Ben buradan gidiyorum! | Open Subtitles | انسوا مال عملية أبنائي ، سأهرب من هنا |
| Chuck'ın sana yaptığını erkek arkadaşım da bana yapsaydı, ben de kaçar giderdim. | Open Subtitles | لو فعل خليلي بي ما فعله تشاك بك - كنت سأهرب بعيدا, أيضا. |
| Yeniden kaçmam gerekiyordu, ama bunun için bana zaman bırakmamıştın. | Open Subtitles | كنت سأهرب مجدّداً، ولكنّك لم تمنحني ما يكفي من الوقت. |
| Sonuçta mikroskopla Kaçacak halim yok. | Open Subtitles | فيم تفكر، هل سأهرب باستخدام ميكروسكوب؟ |
| Ben de düşündüm eğer insanlara zarar vermemek için onlardan mümkün olduğunca uzaklaşacak şehrin ortasında nereye giderdim? | Open Subtitles | لذا سألتُ نفسي إلى أين سأهرب في وسط المدينة إذا أردتُ الإبتعاد قدر المُستطاع عن أي شخص قد أؤديه ؟ |