| Oh, son zamanlardaki şansımla, çok fazla yardıma ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | مع الحظ السييء الذاى يرافقنى مؤخرا اعتقد اننى ساحتاج كل المساعده التى استطيع الحصول عليها |
| Cathy, New Orleans'ta mayoya ihtiyacım olacak mı? | Open Subtitles | كاثي هل ساحتاج الى بدلة سباحة في نيو اورليز ؟ |
| İzleri kontrol edebilmek için kaşığa ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج لملعقتك حتي استطيع الحصول علي عينه واستثني بصمتك |
| Okula ait tüm defterlere ve dergilere ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج كل ملاحظاتك وكتاباتك من الاكاديميه في اليوم الاول. |
| Eğer bunu tekrar yaparsa, benim de hastaneye kaldırılmam gerekecek. | Open Subtitles | إذا فعلتها مرة أخرى ، ساحتاج الذهاب إلى المستشفى |
| Sanırım bunu yapan kişiyi bulmanın bir yolunu biliyorum ama bana yardım etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | اسمعيني، أعتقد أنني أعرف طريقة لإيجاد الشخص الذي يقوم بهذا، ولكنني ساحتاج لمساعدتكِ |
| Birini iyileştirdiğim her seferinden sonra dinlenmek ve hastalığı kanımdan temizlemek için zamana ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج الي فترة راحة لتطهير دمائي من المرض بعد كل مرة اعالج فيها احد. |
| Bu iyi, çünkü tüm plan ve inşaat fotoğraflarınızın... kopyalarına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | خذا جيد لأننى ساحتاج الى نسخة من جميع الصور التى التقطها |
| Seve seve 80'lere çıkabilirim fakat bir yardıma ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | انظري يمكنني زيادة السرعة الى 50 لكن , لكن ساحتاج يدا, او اثنتان |
| Ama o kadar çok aether için benim dünyamdan birine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ولكن من اجل كمية ذلك الاثير ساحتاج كائن اخر من عالمي |
| Hiç olmazsa, İskoç casusların uçan süvarilerine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | على الاقل ساحتاج اسطول من الجواسيس الاسكوتلانديين |
| Verilerime ve Eros'tan gelen her şeye ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج الى البيانات الخاصة بي و كل شيء يخرج من ايروس |
| Yakıt deposu isabet almış olmalı. Bak, yardımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | -بالتأكيد اصابوا انبوب الوقود ساحتاج معونتك |
| Bu durumda bir de eşe ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | اذن ساحتاج الي زوجه تستطيع ذلك |
| Pekala, fakat tekrar ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسناً ولكنى ساحتاج ذلك مرة أخرى. |
| Fakat iki kalem pil ve 20 dakika araya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ولكنني ساحتاج لبطارتين من نوع AA وعشرين دقيقة للاستراحة |
| Az önce duyduğumu unutmak için bir içkiye daha ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج لمشروب آخر لأنسى اني سمعت هذا |
| Orada meclis üyelerine ve senatörlere ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج لحضور رجال الكونغرس ومجلس الشيوخ هنا - |
| Ayrıca fıçıyı arabama yüklemek için yardım da gerekecek. | Open Subtitles | مضحك، ساحتاج لبعض المساعدة في إيصال البرميل إلى سيارتي أيضًا |
| Bazı yerlere imza atman gerekecek. | Open Subtitles | انت تعلم، انني ساحتاج بعض التوقيعات منك |