| İlginç. Çünkü hayatımda en yakın olduğum iki insan aynı zamanda en sadist olanlarmış. | Open Subtitles | طريف أن أقرب اثنين إليّ هما الأشدّ ساديّة في حياتي. |
| Sadece 5 kişi kurtuldu, Vannacutt'ın ekibinden beş sadist. O makine neden etkisiz hale getirilmedi? | Open Subtitles | لم ينجو من ساديّة د/ "فانا-كت" إلا خمسة أشخاص |
| Vannacut'un sadist personelinden sadece beş kişi kurtulmayı başardı . Makina neden kullanım dışı bırakılmadı? | Open Subtitles | لم ينجو من ساديّة د/ "فانا-كت" إلا خمسة أشخاص |
| Doğu kıyısının en büyük ve en sadist eroin kaçakçısı. | Open Subtitles | عدد ستّة على أكثر قائمة المطلوبين. مجهّز الهيروين الأكبر على الساحل الشرقي... ناهيك عن ذكر الأكثر ساديّة. |
| Irma Grese için kadınlar kampı sadist bir oyun alanı haline gelmişti. | Open Subtitles | "بالنسبة لـ "إيرما جريسه معسكر النساء أصبح ساحة لعب ساديّة |
| Bunun anlamı o sadist ve ruhsuz bir kaltak. | Open Subtitles | يعني... ساديّة, عاهرةٌ لا تعرف الرحمة. |