| — Aman Tanrım, bir peni buldum. — Seni piç! | Open Subtitles | ــ يا إلهي، وجدت سنتاً ــ يا لك من سافل |
| yalancı bir şerefsiz olduğunuz için sizden mi... yoksa sizin saçmalıklarınıza inandığım için kendimden mi. | Open Subtitles | انت لكونك كاذب سافل او انا لاني صدقت هرائك |
| Ama önce halıdaki pislik kokusunu çıkar. Aptal. | Open Subtitles | حسنا حسنا تأكد من زوال الرائحة من على السجاد سافل |
| Evet sürtük, daha iyisini yapacaksın. | Open Subtitles | عُلم يا سيّدي. يستحسن بك إنهاء هذا الشراب يا سافل. |
| Little Richard'a benziyorsun, seni kaltak. | Open Subtitles | انت تبدوا مثل ريتشارد الصغيره, انت سافل |
| Bunu yapabilecek bir enayi orospu çocuğu bulacaklar. | Open Subtitles | سيبحثون عن أحمق سافل لكي يحملها إلى الأعلى |
| Çünkü formül sana ait değil. İkimizin, kancık. | Open Subtitles | لأنها ليست لك، إنها تركيبتنا.."جمع" يا سافل |
| Yani adamı öldüren her kimse, ya daha büyük bir işin peşinde ya da korkusuz bir piç kurusunun teki. | Open Subtitles | حسناً إذن قاتله متعود على هذه العمليات أو إنّه جريء، سافل جريء |
| piç kurusu. Bu kalleş piçe zerre kadar güvenim yok. | Open Subtitles | يا له من سافل لا أثق أبداً بذلك الواشي |
| - Dedim ki buramıza kadar geldi piç kurusu. | Open Subtitles | ماذا قلت ؟ قلت املئه لنا , يا سافل |
| Trafik kurallarına dikkat et ama artık seni çatlak şerefsiz! | Open Subtitles | لا مزيد من مُخالفات السير، إنّك مُتهوّر مجنون سافل. |
| Herkes ya şerefsiz ya da âdi. | Open Subtitles | أتعلم, الجميع إمّا حقير أو سافل |
| Seni aşağılık, bağımlı pislik. Annen senden tiksinirdi. | Open Subtitles | أنت مدمن سافل تافه والدتك سوف تشعر بالقرف منك |
| Haydi öldürelim. Bana mı dedin, pislik. | Open Subtitles | انظروا ، هذا نوعٌ من الطيور ، لنقتله أتتحدث إليَّ يا سافل ؟ |
| Şu anda giyiniğim, sürtük. | Open Subtitles | أنا مرتدي ملابس الآن ، سافل أنت تَلْبسُ قميص نص داخلاً ونص خارجاً، وهو مُغَطَّى بالدهن 22 00: |
| ! - Ben onun kardeşiyim, kaltak. Sen de kimsin? | Open Subtitles | انا أخيها, سافل من انت بحق الجحيم ؟ |
| Seni bölmek istemezdim ama, sen de bir orospu çocuğu beyaz çocuksun. | Open Subtitles | أكره أن أخبرك بهذا لكنك أنت أيضاً صبي أبيض سافل |
| Çünkü formül sana ait değil. İkimizin, kancık. | Open Subtitles | لأنها ليست لك، إنها تركيبتنا.."جمع" يا سافل |
| -Piçin tekisin. -Şaka ettiğini söyle. | Open Subtitles | ــ أنت سافل مجرّد من الرحمة ــ مهلاً مهلاً أخبرها أنك تمزح |
| Hocanız hoş bir insan olsa da aşağılık bir herif aslında. | Open Subtitles | ،أستاذكم، رغم أن أنه رجل لطيف حقاً لكنه مخادع سافل |
| Bunu pisliğin birine oral seks yaparak kazanmış olmalıydım. | Open Subtitles | كنت على الأرجع سأقوم بآداء جنس فموي لأي سافل في مقابلهم |
| Eğer Adi biriyseniz tek gözlü ama yine Adi birisinizdir. | Open Subtitles | إذا كنت سافل في الحقيقة ستصبح سافل بعين واحدة |
| Bak şimdi Jimmy senin gibi bir puşt için zor kısım bu işte. | Open Subtitles | هذا هو الجزء الصعب بالنسبة إلى سافل مثلك |
| Bu domuz seninle onlar arasında duran tek şey... ama beni aşamayacaksın Serseri. | Open Subtitles | ـ هـذا الخـنـزيـر هو الشيءِ الوحيدِ بينك وبينهم لَكنَّك لن تخرج إلى إذا عبرتني يا ، سافل |