"ساقابل" - Translation from Arabic to Turkish

• buluşacağım
• görüşeceğim
• tanışacağımı

3:00'de Adam'la buluşacağım.
لا استطيع ساقابل ادم تعالى معى لاعرفك عليه

İş için birisiyle buluşacağım.
حسنا , في واقع الامر ساقابل شخصا ما ايضا

Kalçama gidiyor dediğini biliyorum, ama... Arkadaşlarımla buluşacağım.
اعلم يانك قلت انها تزيد من الوروك ولكن ساقابل اصدقائي

FBI'dan eski bir dostumla görüşeceğim, seni sonra ararım.
ساقابل صديق قديم فى المباحث الفيدراليه واساله . ثم ساعود اليك

Liderleriyle kale dışındaki kontrol odasında görüşeceğim.
ساقابل قائدهم خارج اسوار القلعه

Bu sabah babanla tanışacağımı bilmiyordum.
لم اكن اعرف انني ساقابل والدك صباح اليوم

Oh, Ro M.E. nin ofisindeki adamım Bill Patel le buluşacağım Chumley'de saat 7:00de.
اوه رو ساقابل رجلي من مكتب ام اي بيل بيتال في تشملي الساعة السابعة

Bir saat sonra Staten Island'da Dedektif Dunning'le buluşacağım.
ساقابل المحقق داننيج علي جزيره ستاتن بعد ساعه

Yok sayılır. Bir ark... Arkadaşlarımla buluşacağım.
لا للاسف انا ساقابل بعض الاصدقاء

Neden? Bir Sivil Toplum Örgütü'nde(STÖ) arkadaşlarımla buluşacağım.
ساقابل زملاء يعملون هناك في منظمه غير حكوميه .

Bu geceki yemekte, kız arkadaşım Lemon'la buluşacağım.
ساقابل صديقتي ليمون في حفلة عشاء الليله

Temple Üniversitesinden biriyle buluşacağım.
ساقابل لاعب من جامعة تمبل

- Gitmem lazım. Birisiyle buluşacağım.
يجب ان اذهب , ساقابل شخصا ما

Bu doğru. Bu gece Gus ile buluşacağım. - Sana inanmıyorum.
هذا صحيح ساقابل "جوس" الليلة لا اصدقك

O domuzla cehennemde buluşacağım.
ساقابل ذلك الخنزير... في الجحيم.

Birisiyle buluşacağım baba.
انا ساقابل شخص ما , ابي

Bugunden sonra arkadaşımızla görüşeceğim.
ساقابل صديقنا لاحقاً هذا اليوم

Evet Decapitareleri duydum ama hiç tanışacağımı düşünmemiştim.
اجل سمعت عن قطع الراس ولكن لم اعتقد ابدا انني ساقابل احدهم