"سامحته" - Translation from Arabic to Turkish

• affettim
• affetmiş
• affediyorum
• affettiğimi
• affedebilmekti

Onu başka kimsenin affetmeyeceği bir konuda affettim.
لقد سامحته في أمور لن يكون بمقدار شخص في العالم .أن يتخطاها لكنه عاد

Bunun için onu asla affetmeyeceğimi düşünürdüm; ama affettim.
وخلتُ أني لن أسامحه على ذلك أبداً ولكني سامحته

Aslında onları uzun zaman önce affettim.
لقد سامحته فعلاً منذ فترة طويلة

Pekâlâ, belki affetmiş gibi görünebilirim.
حسنا , من الممكن أن أتظاهر... أننى سامحته...

Onu affediyorum.
لقد سامحته , سامحته على كل شيء

Ve ona kendisini affettiğimi söyle ve herşey için seni affediyor
أخيريه انني سامحته بالنسبة للباقي وأنه يسامحك

Kesinlikle. Tek dileğim onu affedebilmekti.
بالضبط تمنّيتُ لو سامحته مبكراً

Ama onu affettim. Dediğimi duymadın mı, Ali?
لكننى سامحته ألم تسمعنى يا على؟

Ama onu affettim. Beni duymadın mı Ali?
لكننى سامحته ألم تسمعنى يا على؟

Ama onu affettim çünkü onu koşulsuz seviyordum.
لكني سامحته لأني أحببته بدون شروط

Sadece affettim o kadar." Sen de "Chang gidip striptizcinin tekiyle yatmadı.
هذا لا يعني بأني نسيت ما فعله" "و لكنني سامحته

Onu daha önce de affettim. Tekrar yapabilirim.
سامحته قبلًا، وبوسعي مسامحته ثانيةً.

Her şeyini affettim.
سامحته على كل شيء

Evet, ama ben onu affettim.
نعم و لكني سامحته

Onu affetmiş olmalısın.
.لذا لابد من أن يعني ذلك أنكَ سامحته

Anneniz onu affetmiş.
امك سامحته

Onu affediyorum.
سامحته.

Onu affediyorum !
لقد سامحته

Ve, bu ona her şeyi affettiğimi söylemek için son şansım.
وهذه اخر فرصة لى ، حتى أخبره اننى سامحته

Onu affettiğimi söylemiyorum.
لم اقل اني سامحته

Tek dileğim onu affedebilmekti.
بالضبط تمنّيتُ لو سامحته مبكراً