| Olağanüstü bir yüzücü, 1912 olimpiyatlarında altın madalya kazandı. | TED | وهو سباح استثنائي، فاز بذهبية في دورة الألعاب الأولمبية عام 1912. |
| İyi yüzücü olsan bile, zamanın olmayacak. | Open Subtitles | حتي لو كنت سباح جيد لن تملك الوقت للقيام بذلك. |
| İyi yüzücü olsan bile, zamanın olmayacak. | Open Subtitles | حتي لو كنت سباح جيد لن تملك الوقت للقيام بذلك. |
| Bu gemideki en hızlı lanet yüzücüsün ve bunu yapacak şansın var. | Open Subtitles | انت اسرع سباح على هذه السفينة و لديك الشجاعة ايضا |
| Yapabilirim. Senden daha iyi yüzücüyüm. | Open Subtitles | يمكنني فعلها، إني سباح أمهر منك |
| İyi yüzer misin? | Open Subtitles | هل أنت سباح جيد ؟ |
| yüzücü Bir, dönmek için yedi dakikalık yakıtımız kaldı. | Open Subtitles | سباح 1، لمعلوميتك لدينا سبع دقائق لنقطة وجوب العودة. |
| İyi bir yüzücü olduğumdan kurtulmayı başardım ve Prens ile eşinin bir kayığa binip kurtulduklarını gördüm yanlarında Peder Waleran, Lord ve Leydi Hamleigh de vardı. | Open Subtitles | بما أني كنت أفضل سباح استطعت المقاومة والبقاء عائماً ورأيت الأمير وزوجته قد أنقذوا أنفسهم بزورق |
| İyi bir yüzücü olduğumdan kurtulmayı başardım ve Prens ile eşinin bir kayığa binip kurtulduklarını gördüm yanlarında Peder Waleran, Lord ve Leydi Hamleigh de vardı. | Open Subtitles | إلهي أنقذني بما أني كنت أفضل سباح استطعت المقاومة والبقاء عائماً ورأيت الأمير وزوجته |
| Umarım havuzu vardır çünkü ordu büyük bir yüzücü alıyor. | Open Subtitles | أتمنى ان يكون رائع هناك لانهم لن يحصلوا على سباح بارع الا مرة واحدة |
| Bilin diye söylüyorum göğsünü traş ediyor çünkü o bir olimpik yüzücü. | Open Subtitles | وكما تعلمون هو يحلق شعر صدره لانه ، وأنا فخور به جداً ، سباح أولمبي |
| yüzücü, Yahudi, ve ne garip ki, sarışın... | Open Subtitles | سباح تنافسية، اليهودية، شقراء، على نحو غريب. |
| Olağanüstü bir yüzücü olduğumu söylemenin tam zamanı öyleyse. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أنه وقت ملائم لتعرفي أني سباح ماهر -حقا ؟ |
| Suyun üstünde yaşasa da, Charlie iyi bir yüzücü değildi, bu hikayemizin ilerleyen kısmında rol alacak. | Open Subtitles | رغم أنه عاش على مقربة من الماء تشارلى لم يكن سباح ماهر... وهذا ما سيلعب دور لاحق فى قصتنا لكنى أسبق الأحداث. |
| Ya başka bir yüzücü kulvarına girseydi? | Open Subtitles | ماذا ان قام سباح اخر بقطع طريقك؟ |
| Sahil güvenlik helikopteri, burası yüzücü Bir. | Open Subtitles | مروحية خفر السواحل معكم سباح الانقاذ 1 |
| Şu ana kadar bu eğitimden geçen tartışmasız en iyi yüzücüsün. | Open Subtitles | انت أفضل سباح في هذا البرنامج، ناجح حتى الان. |
| Astronot ve yüzücüyüm. | Open Subtitles | أنا رائد فضاء و سباح |
| -Bay Serrecold iyi yüzer mi? | Open Subtitles | هل سيد سيروكولد سباح متمكن؟ |
| Okuldaki en iyi yüzücümüz odur. | Open Subtitles | إنه أفضل سباح في المدرسة سيدي , وسوف نحتاج لسباح جيد |
| Merak etmeyin, kocam çok iyi bir yüzücüdür. | Open Subtitles | لا تقلق، زوجي سباح ماهر |
| Ben cankurtaranım. Sana yardım etmeye geldim, evlat. | Open Subtitles | انا سباح خفر السواحل موجود هنا لمساعدتك يابني |
| Her yüzücüye 2 cankurtaran. | Open Subtitles | عاملا إنقاذ من أجل كل سباح |
| Yüzücüyü olay mahallinde bırakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نترك سباح الانقاذ في موقع الحادث. |