| Bunu neden yaptığını sana her soruşumda cevap vermeden aptalca lafı dolaştırıyorsun. | Open Subtitles | كلما سألتك عن سبب قيامك بهذا أحظى منك دوماً بعدم إجابة سخيفة. |
| Ona pislik muamelesi yapıyorsun. Tanrım, bunu neden yaptığını merak ederdim. | Open Subtitles | رباه ، لطالما تسائلت عن سبب قيامك بذلك و من ثَمَّ أدركت أمراً |
| İnan bana, bunu neden yaptığını anlıyorum. Ama işimizi yapmamıza izin vermen gerek. | Open Subtitles | صدّقني، أعلم سبب قيامك بهذا، لكن دعنا نقوم بعملنا؟ |
| Dinle, yaptığın işin hoşuma gittiğini söylemiyorum fakat neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | أنصِت إليّ، لا أقولُ لك بأنني أستحسنُ هذا العمل ولكني أفهم سبب قيامك به؟ |
| Bunu neden yaptığınızı anlayamadım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني لا أفهم سبب قيامك بالأمر |
| Bunu neden yaptığınızı anlıyor. | Open Subtitles | إنها تتفهم سبب قيامك بذلك |
| Şimdi ne kadar ciddi olduğumu biliyorsun bunu neden yaptığını bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | وبعد أنْ عرفتِ الآن أنّي جادّة ستقولين لي سبب قيامك بهذا |
| Ama neden yaptığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | لكنني أفهم سبب قيامك بذلك |
| Walter, William'ın ne istediği veya kim olduğu bir yana bunu neden yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | (والتر)، بغضّ النظر عن (ويليام بيل) وما يريده، أعرف سبب قيامك بهذا. |
| Yaptığın şeyi neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | لقد فهمت سبب قيامك بما فعلته |
| neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتفهم سبب قيامك بذلك |
| Yaptıklarını neden yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أفهم سبب قيامك بما قمتِ به |
| neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهّم سبب قيامك بهذا |
| neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم سبب قيامك بما فعلتَ. |
| Bunu neden yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل سبب قيامك بذلك. |
| - neden yaptığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | -يمكنني رؤية سبب قيامك بهذا |
| Bunu neden yaptığını biliyorum Dwight. | Open Subtitles | (أعلم سبب قيامك لذلك (دوايت |