| gelecek hafta doğum günü partime gelecek misin? | Open Subtitles | هل ستأتي الى حفلة عيد ميلادي الاسبوع القادم |
| Eminim gelecek. | Open Subtitles | أنا واثقة أنها ستأتي الى المنزل |
| O halde, yarın polo maçına gelecek misin? | Open Subtitles | هل ستأتي الى مباراة البولو غدا ؟ |
| Çok sevdiği genç bir kızın buraya geleceğini söyledik. | Open Subtitles | لقد قُلنا أنّ هناك فتاة شابة محبوبة للغاية ستأتي الى هنا |
| Ve "B_ sana oraya geleceğini düşündüren şey nedir? | Open Subtitles | وثانياً, ما الذي يؤكد لك انها ستأتي الى المتجر ؟ |
| Hayır, hayır, hayır, Kızım az önce ödemeli telefondan aradı... ve eve yakında geleceğini söyledi. | Open Subtitles | لا, لا, لقد إتصلتُ من هاتف خارجي وقالتْ إنها ستأتي الى المنزل قريبا |
| Bu gece yatağıma gelecek misiniz? | Open Subtitles | هل ستأتي الى مخدعي هذه الليلة؟ |
| Parashtou halan yemeğe gelecek. | Open Subtitles | عمتكِ باراشتو ستأتي الى العشاء اوكي |
| Benim kalbime ne zaman gelecek? | Open Subtitles | متى ستأتي الى قلبي؟ |
| - Benimle İsrail'e gelecek misin Kyle? | Open Subtitles | هل ستأتي الى (إسرائيل) معي يا (كايل)؟ نعم، سأذهب |
| Buraya gelecek bir kadın var. | Open Subtitles | ستأتي الى هنا امرأه |
| Yarın geceki bekarlığa veda partime gelecek misin? | Open Subtitles | ستأتي الى حفلتي يوم غد ؟ |
| Bu gece Taylor'ın partisine gelecek misin? | Open Subtitles | هل ستأتي الى حفل (تايلور) الليلة ؟ |
| Shane, aklının başına geleceğini ve geri döneceğini biliyordum Shane. | Open Subtitles | "Shane ، وكنت اعرف انك ستأتي الى حسابك الحواس. Meine Shane كلاين " |
| O, senin düğüne geleceğini bile sanmıyordu! | Open Subtitles | -انها لم تتوقع حتى بأنك ستأتي الى زفافها |