| Bu öğleden sonra seni misyona götüreceğim. Gördüğünde, orada daha önce bulunduğunu hatırlayacaksın. | Open Subtitles | سأخذك إلى هناك بعد ظهر اليوم وعندما ستريها ستتذكرين أين رآيتها من قبل |
| Baksana, bu öğleden sonrayı hep hatırlayacaksın. | Open Subtitles | أترين؟ ستتذكرين بعد ظهر هذا اليوم كل حياتك |
| Belki de, birbirimize sarılırsak benimle olmanın nasıl bir his olduğunu hatırlarsın. | Open Subtitles | لكن,ربما لو تعانقنا او ما شابه ستتذكرين ما يجب ان تفعليه معى |
| - Ki eminim bunu zaten hatırlarsın. O yüzden buna gerek.. | Open Subtitles | و بنظرتي في وجهك عرفت أنك بالتأكيد ستتذكرين هذه الصورة لذا لم يعد لي حاجة إليها |
| Ve unutma, bugün çok özel bir gün. | Open Subtitles | و أنت ستتذكرين أن هذا اليوم هو يوم خاص جدا |
| Neye benzediklerini hatırlayacak mısın? | Open Subtitles | أتعتقدين أنكِ ستتذكرين كيف تبدو أشكالهم؟ |
| Bu tıpkı tekrar kendi yatağında uyumak gibi olacak ve bunu yaptığında kim olduğunu hatırlayacağına eminim. | Open Subtitles | . أجل, ستبدين و كأنك عُدتي للنوم بفراشك مُجدداً و أُراهن, بأنك ستتذكرين حقيقتك . عند قيامك بهذا |
| - Evet, evet, tamam. - Hatırlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | نعم، نعم، علمتُ أنكِ ستتذكرين. |
| Eğer gerçekten insan olsaydın enfeksiyon halindeyken yaptığın her şeyi hatırlardın. | Open Subtitles | إذا أصبحتِ فعلاً بشرية ستتذكرين كل شيء فعلتيه عندما كنتِ مصابة |
| Bunu kilitli dolabının dibine koy ve bundan bir yıl sonra bulduğunda, bugünü hatırlayabilirsin. | Open Subtitles | ضعيهِ في أسفل خزانتكـِ وعندما تجدينهُ بعد مرورِ سنةٍ من الآن, ستتذكرين هذا اليوم |
| Ve hatırlamadığını biliyorum ama hatırlayacaksın. | Open Subtitles | و اعلم بأك لا تتذكرين ذالك. و لكنك ستتذكرين. |
| Dosyayı okuduysan, tercih ettiği silahın çifte olduğunu da hatırlayacaksın. | Open Subtitles | إذا قرأت هذا الملف ستتذكرين بأنّ -سلاحه المفضل هو البندقية |
| Sabah olunca ve gelecek yıllarda bunu sadece bir rüya olarak hatırlayacaksın. | Open Subtitles | وفي الصباح ... وفي السنوات القادمة ستتذكرين الأمر كله ... علي أنه مجرد حلم |
| Şimdi sadece hatırlamanın güvenli olacağı şeyleri hatırlayacaksın. | Open Subtitles | والآن ستتذكرين فقط ما تأمنين جانبه. |
| Sende onun hakkında bütün kötü şeyleri hatırlayacaksın. - Tamam? | Open Subtitles | و ستتذكرين كل الأشياء السيئة عنه. |
| Sende onun hakkında bütün kötü şeyleri hatırlayacaksın. - Tamam? Gerçekten onun kusurlarına yoğunlaş. | Open Subtitles | و ستتذكرين كل الأشياء السيئة عنه |
| bu şekilde oraya ne kadar çok, gitmek istediğini hep hatırlarsın. | Open Subtitles | وهكذا ستتذكرين دائماً في مدى رغبتك بالذهاب |
| Umarım yarı çıplak halde tezahürattan kıçımız terlerken bu anı hatırlarsın. | Open Subtitles | آمل أنكِ ستتذكرين هذه اللحظة عندما نرهق أنفسنا أثناء هتافنا لتلك الفتيات و نحن نصف عاريات |
| Ve bir gün, yeterince şanslıysan belki insan olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlarsın. | Open Subtitles | ويوماً ما، إن كنتِ محظوظة جداً ستتذكرين كيف هو الشعور بان تكوني إنسانة |
| Ve unutma, bugün çok özel bir gün. | Open Subtitles | و أنت ستتذكرين أن هذا اليوم هو يوم خاص جدا |
| Yemekten önce ellerini yıkamayı unutma sakın. | Open Subtitles | ستتذكرين أن تغسلى يديك قبل أن تأكلى؟ |
| - Orada yazanları hatırlayacak mısın? | Open Subtitles | هل ستتذكرين كل شئ هناك ؟ |
| beni sonsuza dek hatırlayacağına. | Open Subtitles | وانكِ ستتذكرين إلى الأبد |
| Hatırlayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك ستتذكرين |
| Barney'yle tanışsan hatırlardın. | Open Subtitles | (كنتِ ستتذكرين لو إلتقيتِ (بارنـي |
| Ormana dönersek neresi olduğunu hatırlayabilirsin belki? | Open Subtitles | ربما لم عدتِ إلى الغابة ربما ستتذكرين |