| Evden çıkınca karın seni arayacak. | Open Subtitles | مَن تقدّره أكثر. زوجتك ستتصل بك عندما تبتعد عن المنزل |
| Benden numaranı istedi. Sanırım seni arayacak. | Open Subtitles | سألت عن رقم هاتفك، أعتقد أنها ستتصل بك |
| Lindsay bakıyor. seni arayacak! Hoşça kal Daniel! | Open Subtitles | ليندسي تبحث عنا ستتصل بك , وداعا دانيال |
| - Seni arayacağından emin misin? | Open Subtitles | أواثقة أنها ستتصل بك |
| Daha sonra tüm kanlı detayları vermek için kendisi sizi arayacak. | Open Subtitles | ستتصل بك لاحقاً لتطلعك على أدق التفاصيل |
| Eminim konuşmaya hazır olduğunda seni arayacaktır. | Open Subtitles | واثقة أنها ستتصل بك عندما تكون جاهزة للحديث |
| Hazır olduğunda seni arayacak. | Open Subtitles | ستتصل بك لمّا تكون جاهزة. |
| Martha Lugwin'in kızı seni arayacak. | Open Subtitles | "ستتصل بك ابنة "مارثا لوجوين |
| seni arayacak. | Open Subtitles | ستتصل بك |
| - Denise seni arayacak. | Open Subtitles | - لكن ... -دنيس) ستتصل بك) |
| Sonuçlarınız için doktorunuz sizi arayacak. | Open Subtitles | ستتصل بك الطبيبة لتخبرك بنتائجك |
| Eminim seni arayacaktır. | Open Subtitles | انا متأكد انها ستتصل بك |
| Beckett'ın eline bilgi geçer geçmez seni arayacaktır. | Open Subtitles | حسناً، (بيكيت) ستتصل بك حالما يكون لديها بعض الأخبار. |