| Ohh... Üzgünüm bebeğim. Böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا آسف يا صغيرتي لم أكن أعرف أن الأمور ستجري على هذا النحو |
| Onunla yatarsam, işlerin daha kolay olacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنني إذا مارست الجنس معه ستجري الأمور بشكل أسهل |
| Bu spiral bir iskele görevi yapacak, onun sayesinde daha dayanıklı daha yapışkan ve daha dar aralıklı spiral ekleyebilecek. | Open Subtitles | سيعمل كسقّالة، ستجري عبره لتضيف حلزوناً أقوى وألصق وأقلّ تباعداً. |
| Neden? Çünkü bizim için bir arama yapacaksın. | Open Subtitles | ـ لأنك ستجري مُكالمة هاتفية من أجلنا كي تقربنا منه |
| Ancak dediğimi yaparsa işler yoluna girer. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة التي ستجري بها الآمور |
| Hızlıca oraya koşacaksın, ben de şuraya. | Open Subtitles | أنت ستجري مسرعا من هذا الطريق وأنا سأركض من ذلك الطريق |
| Ama ameliyatı burada olacaksın. | Open Subtitles | إنها بعيدة بمقدار ساعة ونصف وحسب ولكنك ستجري العملية هنا |
| - Bugün babasını ameliyat edeceksin. | Open Subtitles | و هذه ليست جراحة عادية ستجري جراحة على والده |
| Gerçek tören bu cumartesi, büyük zorluklarla elde ettiğiniz diplomalarınızı almadan önce öğlen gerçekleşecek. | Open Subtitles | حفل الفعلي ستجري هذا السبت في عز الظهيرة. قبل توزيع الشهادات الخاصة بك بشق الانفس... |
| Çünkü nasıl sonuçlanacağını biliyordum ve pek de bir işe yaramayacak dedim. | Open Subtitles | لأنني عرفت كيف ستجري الأمور وعلمت أنها لن تقدر بالكثير |
| Nasıl olacağını merak ediyorum. Hemen iyi anlaşmaları gerek. | Open Subtitles | اتساءل كيف ستجري الامور الان عليهم ان يتفاهمو معا سريعا |
| Aslında, sana herşeyin nasıl olacağını söyleyebilirim. | Open Subtitles | في الواقع، أستطيع أن أخبرك كيف ستجري الأمور بالضبط |
| Onu toprak altına gömersek her şeyin harika olacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأنّنا إن دفناها تحت الأرض، فإن الأمور ستجري بشكل رائع |
| Böyle olacağını düşünmemiştim baba. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن الأمور ستجري على هذا النحو |
| Nasıl olacağını tam olarak bilmiyoruz fakat bütün olası senaryolar üzerinde çalıştık ve buna çok iyi hazırlandık. | Open Subtitles | إننا لا نعلم بالضبط كيف ستجري الأمور، لكن بإمكاني القول أننا إستكشفنا كلّ سيناريو مُحتمل، ونحن مُستعدّين له. |
| Donanma yarın sonar testi yapacak. | Open Subtitles | ستجري البحرية تجارب سونار غداً وهذا يعني مجموعة دلافين نافقة أخرى |
| ...ilk solo ameliyatını yapacak. | Open Subtitles | ستجري جراحتها المنفردةَ الأولى |
| Bakalım bugün ne yapacaksın? Ondan sonra konuşuruz. | Open Subtitles | لنرى كيف ستجري الأمور معك هذا اليوم وعندها سنتحدث .. |
| Rahimdeyken bebeğime ameliyat mı yapacaksın? | Open Subtitles | ستجري عملية على الجنين وهو في الرحم؟ |
| Eşinizi korumak istediğinizi biliyorum, ama eğer onun yerini söylerseniz işler daha da kolaylaşacak. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين حمايته لكن الأمور ستجري بسهولة و يسر للجميع إذا كان بإمكانكِ إخباري أين هو |
| - Dava edince... - ...sen de hızlı koşacaksın. | Open Subtitles | أنت أيضًا ستجري سريعًا عندما أطاردك بدعوتي القضائية0 |