"ستحمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • taşıyacaksın
        
    • tutacak
        
    • taşıyacak
        
    • taşıyorsun
        
    • hamile
        
    • alacaksın
        
    • taşıyabilecek
        
    • taşıyacaksınız
        
    İstesen de istemesen de taşıyacaksın. Anladın mı? Open Subtitles لا أكثرت لمَا تريده ستحمل النقود، أفهمت ؟
    - Golf malzemelerini ben taşırım. - Golf malzemelerimi sen mi taşıyacaksın? Open Subtitles ـ سأحمل أشيائك الرياضية ـ هل ستحمل أشيائي ضد (جونز) و (هاغين)؟
    Git/Gitme noktasına gelene kadar tutacak. Open Subtitles ستحمل الكبسولة إلى أن تبلغ نقطة تغيير المسار.
    Şu an bir astronotu yıldızlara taşıyacak bir uzay gemisinin aşağısında duruyorum. Open Subtitles وأنا الآن أقف تحت سفينة فضاء، ستحمل معها رائد فضاء إلى النجوم،
    Boşandığın kadının fotoğrafını niye taşıyorsun? Open Subtitles إذا كنت مُطلق، لم تكن ستحمل صورة زوجتك السابقة،أليس كذلك؟
    Bu herifin seni hamile bırakmasına izin vereceksin sanıyordum ama şimdi görüyorum ki bu herifin şarjöründe mermi kalmamış. Open Subtitles إعتقدت للحظة أنك ستخبرني بأنها ستحمل وترزق بولد لكني أرى الأن هذا الرجل خالي من الرصاص داخل حجرة القذيفة في بندقية
    Paranın kartallı tarafı yukarı gelirse o silahı alacaksın, başına doğrultacaksın ve tetiği çekeceksin. Open Subtitles ان سقطت العملة على الجانب الآخر ستحمل هذا السلاح و تضع طلقة في رأسك، و ـ وتضغط على الزناد؟
    Çocuğu gerçekten taşıyabilecek olan biriyle bunu yapmaya. Open Subtitles مع الواحدة التى بالواقع ستحمل الطفل
    En iyi hızınızla Tinian'a çok gizli iki parça kargo taşıyacaksınız. Open Subtitles ستحمل معك قطعتين سريتين للغاية (وصولاً إلى جزيرة (تينيان بأقصى سرعة
    Hadi oradan, çantaları sen taşıyacaksın. Open Subtitles تباً لذلك، أنت الذي ستحمل الحقائب.
    Osmanlı'nın, dört mühründen birini sen taşıyacaksın ha! Open Subtitles ‫هل ستحمل أحد أختام السلطنة الأربعة؟ ‬
    Yatağı mı taşıyacaksın? Open Subtitles هل ستحمل هذا السري علي ظهرك؟
    Eşyalarını da mı taşıyacaksın? Open Subtitles هل ستحمل معدّاتها أيضاً؟
    "Ama sadece biri ve sadece biri "Zümrüdü elinde tutacak "Ve tahtı devralacak." Open Subtitles لكن فقط واحدة، و لوحدها" "ستحمل الزمردة، و تأخذ العرش
    - Kitabı ben yolladım. Kitabın arka tarafını ekrana doğru tutacak mı? Open Subtitles أرسلت الكتابن هل ستحمل خلفية الكتاب؟
    Ama o yaşıyor ve bundan sonra hepimizin hayatı onun izini taşıyacak. Open Subtitles ... لكنه يعيش وكل حياتنا من الآن فصاعداً ... ستحمل علامته
    Gayri meşru çocuğumuzu kim taşıyacak? Open Subtitles من التى ستحمل طفلتنا الصغيرة المحبوبة ؟
    - Yani üzerinde bir sopa mı taşıyorsun? Open Subtitles اذاً، هل ستحمل هراوةٍ معك؟ -تفقد هذا، تفقد هذا
    Sırtında gereksiz bir yük taşıyorsun, Maxie! Open Subtitles ستحمل عبء الميت يا ماكسى
    Bir gün birini hamile bırakacaksın ve ben de senin DNA'nı paylaşan çocuğu doğuran kadın için üzüleceğim. Open Subtitles يومٌ من الأيام , ستجعل إحداهن حبلى , أشعر بالأسف .لمن ستحمل بطفلك وتشاركك بنفس الحمض النووي
    Sikersin sonra hamile bir şekilde gelip deniz kenarında bir yalı ister. Open Subtitles إن ضاجعتها ، ستحمل بطفل وتطلب منك أن تشتري لها كوخا قرب البحر
    Bunun böyle kalmasını istiyorum. Walther'ı alacaksın. Open Subtitles أريده يبقى كذلك ستحمل مسدس والتر
    Artık bunu Tanrı'nın oğlunu taşıyabilecek biriyle denemenin vakti geldi. Open Subtitles مع الواحدة التى بالواقع ستحمل ابن الرب
    Londra'ya tütün taşıyacaksınız. Open Subtitles فأنت ستحمل التبع لـ لندن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more