| geliyorsun çünkü bir şey görmeni istiyorum. | Open Subtitles | سترافقني لأنني أريدكَ أن ترى شيئاً |
| Biliyorum, ama yine de benimle geliyorsun. | Open Subtitles | أعرف، ولكنك سترافقني بأيّة حال |
| CASE, sen benimle geliyorsun. Diğer herkes kalabilir. | Open Subtitles | "كايس"، سترافقني ويمكن للبقيّة المكوث هنا |
| 30 dakikaya ayrılıyoruz. Ben komuta edeceğim, sen de eşlik edeceksin. | Open Subtitles | سنغادر خلال 30 دقيقة تحت أمرتي، سترافقني |
| Şimdi yetişkin meselelerinden konuşalım. Ari'yi görmeye Geliyor musun? . | Open Subtitles | طالما رحلا، فلنتكلم في العمل هل سترافقني لرؤية (آري)؟ |
| Benimle geleceğini söyle. | Open Subtitles | قل أنك سترافقني. |
| Yarın akşam, benim nasıl stres attığımı görmek için benimle geliyorsun. | Open Subtitles | - غداً ليلاً سترافقني لترويحي عن الضغط |
| Eşyaları topla, evlat. Benimle geliyorsun. | Open Subtitles | أحضر أمتعتك يا صبي، سترافقني |
| Stone, benimle sorguya geliyorsun, çocuğun annesiyle konuşalım. | Open Subtitles | (ستون)، سترافقني للتحرّي، سنخاطب والدة هذا الفتى. |
| Benimle okyanusa geliyorsun. | Open Subtitles | سترافقني إلى المحيط |
| Hadi. Benimle geliyorsun. | Open Subtitles | هيا بنا، سترافقني. |
| Benimle geliyorsun, Hayalet. | Open Subtitles | سترافقني أيها "الشبح". |
| Benimle geliyorsun. | Open Subtitles | -هيّا بنا. سترافقني . |
| Hayır, benimle geliyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، (تري) سترافقني |
| İştah açıcı alanlarda bulunamayacak şeyler senin bana eşlik etmeyi tercih edeceğini düşündüm. | Open Subtitles | هذه الامور لا توجد في المناطق المالحة ظننت أنك سترافقني. |
| Beyler Polinezya'ya kadar, rüzgarın insafına kalmış halde giderken derginiz bana bir salda eşlik edecek. | Open Subtitles | ...أيهاالسادة مَجلّتكم سترافقني على متن طوفٍ... تحت رحمة الرياح إلى بولينزيا |
| Barbie, ametistlerin Willow ağaçlığına götürülmesi gerekiyor yani sen bana eşlik edeceksin. | Open Subtitles | يا (باربي)، الأحجار تحتاج لأن تُنقل إلى أرض (ويلو)، لذا أنت سترافقني |
| Kizla vedalas; çünkü benimle Geliyor. | Open Subtitles | ،ودّع فتاتي لأنها سترافقني |
| Kızla vedalaş; çünkü benimle Geliyor. | Open Subtitles | ،ودّع فتاتي لأنها سترافقني |
| Benimle Houston'a Geliyor. | Open Subtitles | سترافقني في رحلتي إلى هيوستن |
| Senin de geleceğini söylerim. | Open Subtitles | سأخبره بأنك سترافقني |