| Uçak kapıdan geçip piste çıktığında, Rico'ya kapıları açtıracağım koşup uçağa atlayacaksınız. | Open Subtitles | و حين تغادر الطائرة البوابة و تسير على الممر ساجعل ريكو يفتح الأبواب و ستركضون للقفز عليها |
| Oraya koşup ne yapacaksınız? Hay lanet! | Open Subtitles | ماذا هل ستركضون إلى هناك ؟ |
| Feneri size yansıtınca son hız koşacaksınız. Bana doğru koşun. | Open Subtitles | سأشغل المصباح لكم يا رفاق و ستركضون بسرعة , ستركضون صوبى |
| Ben söylediğim zaman koşun ve içine atlayın. | Open Subtitles | "عندما أقول "انطلقوا ستركضون نحوها |
| Ee, yarın Çıplak Mil'de koşuyor musunuz? | Open Subtitles | لذا انتم الرجال ستركضون غدا في الميل العاري |
| Var ya şu an burada olup beşinizin üstüne gelseydi çığlık atarak annelerinize koşuyor olurdunuz. | Open Subtitles | أوتدرون؟ إذا دهسكم الآن ستركضون لبيوتكم تبكون لأمّهاتكم، |