| İste burada ama salon icin ceket ve kravat sart. | Open Subtitles | ها هي هنا,لكن نحن نرجوا منكم ستره ورابطة عنق لغرفة العشاء |
| Dolabının arkasında bir gömlek, ceket ve pantolon var. | Open Subtitles | لدينا هنا قميص.ستره وبنطلون محشوره في مؤخره الدولاب |
| Yani onu kabul ettiğinde , Saçları , yağıyordu ve o , herkes korkuyor , gibi , oldu ama şimdi o bu ipeksi ceket , gibi , var , ve o , gibi , çok kolay . | Open Subtitles | لذلك عندما اخذتها انا كان كل شعرها يتساقط و كانت ترعب كل من يراها و لكن الان هى تملك ستره ناعمه كالحرير |
| Ve bir de 40 inçlik bir yelek çünkü kol uzunluğunda lazım. - Günaydın Felch. | Open Subtitles | و40 بوصه ستره واقيه لاني احتاج الاكمام طويله |
| John Casey, V yaka kaşmir bir kazak giyiyor. | Open Subtitles | ستره من الكشمير و لها شكل الفي عند العنق |
| Eagles ceketi giyen şu herifi gördün mü? | Open Subtitles | اتري ذلك الرجل الذي يرتدي ستره فريق ^الصقور^ ؟ |
| Çamaşır ve süpürge işinin arasında üzerime bir hırka geçirip çay hazırlayacak vakti zar zor buldum. | Open Subtitles | بين الغسيل و الكنس لم يكن لدي الوقت لأرتدي ستره جميله |
| Herkese üzerinde isimlerinin yazdığı ceketler verdiler. | Open Subtitles | أعطوا لكل واحد منهم ستره .... مكتوب عليها أسمائهم |
| Bu sıcakta neden deri ceket giyiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقوم برتداء ستره جلدية في هذا الحر؟ |
| Üzerinde CTU arması olan koyu kahverengi bir ceket giyiyor. | Open Subtitles | انهيرتدى... ستره بنيه قاتمه عليها هويه وحده مكافحه الارهاب |
| Kahverengi süet bir ceket giyiyor. Kül rengi sarı saçlar, kısa kırpılmış. | Open Subtitles | إنه يرتدي ستره بنيه و له شعر أشقر |
| Washington'a süet ceket. Süveterin bu kadar başarılı olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | ستره حرير اشتراها شخص من العاصمه - لا استطيع تصديق نجاح الستره - |
| Mavi ceket ile kırmızı bir şapka. | Open Subtitles | ستره زرقاء و قبعه حمراء |
| Hadi bakalım, güzel çocuk. Alt tarafı bir ceket. | Open Subtitles | يا وسيم إنها مجرد ستره |
| Yeni ceket mi aldın, Ian? | Open Subtitles | هل هذه ستره جديده أيان؟ |
| Hadi bakalım, güzel çocuk. Alt tarafı bir ceket. | Open Subtitles | يا وسيم إنها مجرد ستره |
| Hâlâ gömlek olmadan deri yelek giyemiyorum. | Open Subtitles | مازلت لاأستطيع إرتداء ستره جلديه بدون قميص |
| İri olan, açık renk pantolon ve enine çizgili kazak giyiyor. Diğeri kahverengi pantolon ve yelek giymiş. | Open Subtitles | الضخم يرتدي بنطال خفيف والرجل الثاني يرتدي ستره.. |
| - Ayrılın. Karım sarı kazak giyen bir adam tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | زوجتي قتلت بواسطه رجل يرتدي ستره صفراء |
| ceketi üstüne çok büyüktü. | Open Subtitles | كانت ستره كبير جدا عليه. |
| Bir adet siyah takım elbise ceketi. | Open Subtitles | ستره واحده سوداء |
| Gretch, ikimiz de onar tane hırka giysek yine de süveter giyenlerden olamayız. | Open Subtitles | كريتش لا يمكن أن نكون ممن يرتدون الصوف حتى وان ارتدينا ستره سميكه من الجلد |
| Herkese üzerinde isimlerinin yazdığı ceketler verdiler. | Open Subtitles | أعطوا لكل واحد منهم ستره .... مكتوب عليها أسمائهم |