| Bayan Plimsoll bir ültimatom yayınladı. Bir dakika içinde yatağınızda olmazsanız istifa edecekmiş. | Open Subtitles | أصدرت ميس بليمسول اٍنذارا اٍلى الفراش فى دقيقة واحدة أو ستستقيل |
| Bitirmedim. İstifa etmekten bahsederken yanlış konuştun. | Open Subtitles | لم أنتهِ بعد، أخطأتَ الظن عندما قلتَ إنكَ ستستقيل |
| Haberler, savaş çıkarsa istifa edeceğinden bahsediyor. | Open Subtitles | إذاً كل الدلائل تقول إنك ستستقيل إحتجاجاً على الحرب |
| Gerçekten ayrılıyor musun? | Open Subtitles | هل ستستقيل حقاً؟ |
| Bundan sonra Bırakıyor musun? | Open Subtitles | ستستقيل بعد صنع هذه؟ |
| Açıklanamaz kişisel gerekçelerle derhal istifa edeceksin. | Open Subtitles | ستستقيل فوراً لأجل أسباب شخصية لا يمكنك التصريح عنها |
| Nasıl olsa istifa edecek, neden bahse giriyorsunuz ki? | Open Subtitles | ،هي ستستقيل في النهاية لذا لمَ تَضعُون الرهاناتُ؟ |
| Fakat kovulduğum gün duymuştum. Sekreter Kim, sen de istifa dilekçeni vermişsin. | Open Subtitles | سمعت أنك كنت ستستقيل عندما سمعت أني طردت |
| Bu kötü görünür. Jacob, parti sekreteriyle konuştum ona başkan yardımcılığından istifa edeceğini söyledim. | Open Subtitles | للتو أبلغت الحزب انك ستستقيل كنائب رئيس الحزب |
| Olacak olan tamamen şu: İşinden istifa edeceksin. | Open Subtitles | بذلك هذا ما سيحدث انت ستستقيل من وظيفتك |
| Aman Tanrım. Erica istifa edecek ve sizi ifşa edecekti. | Open Subtitles | يا آلهي إريكا كانت ستستقيل و تفضحك |
| İşinden istifa edip tekrar buraya döneceksin. | Open Subtitles | ستستقيل من وظيفتك, ثم ستعود لهنا |
| Megan ayrılıyor. | Open Subtitles | (ميغان) ستستقيل. |
| - Hey, Elaine işten ayrılıyor. | Open Subtitles | -أهلاً، (إلين) ستستقيل . |
| İşi Bırakıyor musunuz? | Open Subtitles | هل ستستقيل ؟ |
| İşi Bırakıyor musun? | Open Subtitles | انت ستستقيل ؟ |
| Yani partiden ayrılıp çalışmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | إذن ستستقيل وستستمر بالعمل في اللوحة |
| İstifa edecek misiniz? | Open Subtitles | سيد جاريسون هل ستستقيل ؟ |