| Eğer geç kalmadan bir şeyler yapmazsak, sağlık eşitsizliği artmaya devam edecek. | TED | وإذا لم نفعل شيئا ما قريبا، فإن فجوة الفوارق الصحية ستستمر في الاتساع. |
| Gazete senin Özgür Aşk makaleni yayınlamaya devam edecek mi, H.G.? | Open Subtitles | اتش جي هل ستستمر في الكتابة بالصحيفة بقسمك الخاص الحب المطلق ? |
| Chryse'ye dönsek bile bu şeyler gelmeye devam edecek. | Open Subtitles | حتي اذا عدنا لكرايس، هذه الاشياء ستستمر في المجىء |
| Söylemek istediğim tam olarak bu değil, ama sen soru sormaya devam edeceksin. | Open Subtitles | لا أعني هذا بالضبط, ولكنك ستستمر في متابعة الأسئلة |
| O saldırmaya devam edecek ve sen onu korumaya devam edeceksin. | Open Subtitles | إلى متى سيتمر في التجاوزات , وأنت ستستمر في حمايته |
| Onu beslemeyi kesersem, hala bunu yapmaya devam eder mi sence? | Open Subtitles | أتعتقدان أنها ستستمر في فعل هذا إن توقفت عن إطعامهـا ؟ |
| Ben ne söylersem söyleyeyim, böyle sürdüreceksin. | Open Subtitles | مهما قلت، ستستمر في عملك. |
| Her zamanki gibi yollarına devam edecek, bir başka beslenme fırsatını, geniş okyanusta bir sonraki kalp atışını. | Open Subtitles | و كالمعتاد، ستستمر في البحث عن مكان يجود بالطعام، |
| Ama top hareket etmeye devam edeceği için silahlar kurşunları bitene kadar ateş etmeye devam edecek. | Open Subtitles | لكن الكرة ستستمر في التحرك ، مما يعني أن الأسلحة ستستمر في إطلاق النار حتى نفاذ الذخيرة |
| Hazır yağmur şarkısı dinlemişken, hava durumuna göre hafta boyunca yağışlar devam edecek. | Open Subtitles | بالحديث عن المطر ، خبير الطقس يخبرنا أنّ الأمطار ستستمر في السقوط حتى بقية الأسبوع |
| Saldırılarından korunmamı sağladı ve ilaç almış yabancılardan da korumaya devam edecek. | Open Subtitles | و التي ساعدتني في صد ضربتك و ستستمر في مساعدتي في دفاعي عن نفسي في مبناي |
| Hiçbir şey yapmazsak nöbet geçirmeye devam edecek. | Open Subtitles | إذا لم نفعل شيئا، ستستمر في الإصابة بالنوبات. |
| Eğer bana bir şey olursa, o yaptığı şeyleri yapmaya devam edecek ve onun orada bir yerde olduğunu hiç bilmeyeceksin. | Open Subtitles | ,و اي شيء يحدث لي هي ستستمر في فعل ما تفعله وانتِ حتى لن تعرفي انها هناك |
| Ama önce Franky'i yoldan çekmemiz lazım yoksa üstümüze gelmeye devam edecek. | Open Subtitles | لكن يجب ان نتخلص من فرانكي اولاً ستستمر في ازعاجنا |
| Onunla arama daha fazla mesafe koymaya devam edebilirim fakat o olduğu gibi olmaya devam edecek. | Open Subtitles | ، أستطيع الإستمرار في منحها بعض المساحة بحياتها لكنها ستستمر في فعل ما تفعله |
| Fakat yeterince uzun süre katlandın, ve eğer burada kalırsan, katlanmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | ولكنك تقبلتذلكلفترةطويلة، وإن بقيت هنا ستستمر في تقبله. |
| devam edeceksin değil mi, belki üniversite? | Open Subtitles | أذاً، هل ستستمر في المضي قُدماً، وتحصل على شهادة ربما ؟ |
| Santrali kapat. Ama bana olan ödemelerin devam eder. | Open Subtitles | أغلق المعامل، ولكنك ستستمر في دفع المال لي |
| Biriyle çıkıyor olsan ve kadın bunu yapsa onunla çıkmaya devam eder miydin? | Open Subtitles | وفعلت ذلك... ، هل كنت ستستمر في مواعدتها؟ |
| Ben ne söylersem söyleyeyim, böyle sürdüreceksin. | Open Subtitles | مهما قلت، ستستمر في عملك. |