"ستصبحون" - Translation from Arabic to Turkish

• olacaksınız
• olacağınız
• alacaksınız

Bir, görev tanımına uyuyorsunuz ve iki, bunun sonucunda hepiniz çok zengin olacaksınız.
أولا , أنكم جميعاً إستجبتم لإعلانى فى جريدة ممفيس ثانيا : كلكم ستصبحون

Bugün Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olacaksınız.
اليوم ستصبحون مواطنون في الولايات المتحدة الامريكية

Şu anda neyle meşgulse... ..siz de içinde olacaksınız. Ve siz neyle meşgulseniz, ben de içinde olacağım.
انتم يارجال ستصبحون معى مهما حصل ، فانتم معى

Ağaç olacaksınız ya da bir kaya. Çamur, kum ve toz.
سيكون التمويه الكامل شجرة أو صخرة ستصبحون وحلاً و رملاً و غباراً

Bu ikinizin oda arkadaşı olacağınız anlamına geliyor.
هذا يعني أنكم ستصبحون جارين في نفس الغرفة

Şimdi... siz çok övündüğümüz Amerikan cephaneliğinin arka planında görev alacaksınız:
والآن كلكم ستصبحون طيّاري المجد لسلاح الجو الأميركي والذي يفتخر بنا

Yeterince ustalık kazandığınızda, bununla ilk uçanlar arasında siz de olacaksınız.
عندما تصبحوا محترفين ستصبحون الأوائل في قيادتها

Eğer hayatta kalmayı başarırsanız, gerçek savaşçılar olacaksınız..
ستصبحون محاربين إذا استطعتم أن تنجوا من هذه المعركة

Hayır. Hepiniz bizim gibi fakir olacaksınız. Kutuda gelen mısır gevreği yiyeceksiniz ve kumarhanedeki bedava ıslak mendilleri saklayacaksınız.
لا ,ستصبحون جميعا فقراء كبقيتنا ,ستأكلون الحبوب المعلبة

Gece yarısından sonra her şey bir balkabağına dönüşecek ve sizler de eskisi gibi fare olacaksınız.
بعد منتصف الليل، هذا المكان بأسره سيتحول إلى يقطينة وأنتم ستصبحون فئران ثانية

Böldüğüm için üzgünüm, beyler Sanırım bir sonraki filminizin yıldızları siz olacaksınız
آسف لمقاطعة العرض أيها السادة و لكني أعتقد أنكم ستصبحون نجوم الفيلم القادم

Kardeşlerim, bu görev ile şehit olacaksınız.
اخوتي بهذه المهمة, اخوتي بهذه المهمة ستصبحون شهداء

- Kanlarınız karışınca evlenmiş olacaksınız.
بمجرد أن تختلط دمائكم ستصبحون زوجاً وزوجة

ama birden daha zeki olacaksınız, çünkü diyeceksiniz ki: "A, ben bu labirenti biliyorum, nereden gideceğimi de biliyorum, "daha önce burada bulunmıştum; geleceğini canlandırabiliyorum".
ولكن و بشكل مفاجئ ستصبحون أذكى. لأنكم ستقولون: نعم, أنا أتذكر هذه المتاهة, أنا أعلم في أي طريق سأسير, كنت هنا في السابق, أستطيع أن أتصور المستقبل.

O benim karım siz de benim annem ve babam olacaksınız!
ستصبح زوجتي و أنتم ستصبحون حماي و حماتي

Yapılacak olan bu şey bize ve atalarımıza da yapılmıştır yani ayrıca bizden olacaksınız, hep beraber erkek.
... هذا الشيء الذي سيتم ... قد تم لنا و لآباءنا من قبل ... لذلك ، ستصبحون ...

Ordu gazetesindenler. Meşhur olacaksınız.
إنهم من مجلة " النجوم و الشرائط " ستصبحون مشاهير

Buradan mezun olduğunuzda her biriniz kilisenin sadık neferleri olacaksınız.
...بالتأكـيـد ...ستصبحون جــنود حقيقيون للكنيسة

Hayatta hep kazananlardan olacaksınız
ستصبحون دائما فائزين في الحياه

Kuvvetlendirme'de olacağınız şey: İsa'nın savaşçıları.
ستصبحون عليه بالتثبيت مجاهدون لأجل المسيح

Büyükanneniz bana o ölünce sizin ne olacağınız da dahil her şeyi anlattı.
وهذا يشمل ما ستصبحون عليه بعد موتها

Bütün tatil köyüne yemek pişirmekten korktuğunuzu biliyorum ama... ama bundan büyük bir zevk alacaksınız.
أعرف يا رجال أنه من المحتمل أن تخافوا قليلا من ..الطبخ للمصيفبكامله. لكن أعتقد أنكم ستصبحون خبراء في هذا لاحقا، صحيح؟