"ستطير" - Translation from Arabic to Turkish

    • uçacak
        
    • uçacaksın
        
    • uçarsın
        
    • uçuyorsun
        
    • uçakla
        
    • uçacaktır
        
    • ulaştırmaz
        
    • uçacaksınız
        
    • uçabilir
        
    Benim için zafer kesin. Kartallarım yine göklerde uçacak. Open Subtitles انتصاري مؤكد , نسورى ستطير من برج كنيسة إلى آخر
    Kuş gibi uçacak zannettim. Open Subtitles في فستانها الأبيض ظننت أنها ستطير كالعصفور
    Oradan sonra, Arjantin'e uçacaksın, ve ailenle havaalanında buluşacaksın. Open Subtitles من هناك، ستطير إلى الأرجنتين وتقابل عائلتك في المطار
    Kokulu mokulu ama tek dozla, günlerce uçacaksın. Open Subtitles نتنة أو ليست نتنة نسفة واحدة ستطير عالياً لأيام
    Eğer ben alırsam, sen uçarsın. İn kamyonetten. Open Subtitles إذا أنا اشتريت ، أنت ستطير اخرج من الشاجتة
    Yarın Avrupa'ya uçuyorsun. Bir ay Paris'de kalıp turneye çıkacaksınız. Open Subtitles . غدا ستطير إلى أوربا شهر في باريس ثم في سياحة
    Daha sonra, Bambu sırığın aya uçacak. Open Subtitles بعد ذلك ستطير عصاة الخيزران التي معك إلى القمر.
    Bu onu havaya kaldıracaktır. Sonunda, "Kutsal Alacakaranlık" uçacak! Open Subtitles هذا سيحمله في الهواء و أخيرا ، ستطير السفينة
    - Bırak beni! uçacak! Bu Laputa. Open Subtitles دعني اذهب انها ستطير انها لابوتا
    200 metre mesafe içinde tuşlara sırasıyla basınca, bom diye havaya uçacak. Open Subtitles إضغط السلسلة في أيّ مكان ضمن200ياردة... أدخلها، وبووم، ستطير عالية جدّاً.
    TWA, New York'tan Paris'e oradan Moskova'ya, sonra Japonya ve Hawaii'ye, Los Angeles'a ve tekrar New York'a uçacak. Open Subtitles دبليو .ايه ستطير من نيويورك لباريس موسكو, اليابان, هاواى...
    Üçü birlikte uçacak mı peki? Open Subtitles ولكن هل ستطير بثلاثه?
    Şimdi sen, ona doğru uçacaksın ve onunla savaşacaksın ölümüne. Open Subtitles و الآن، ستطير متّجه نحوه و سوف تقاتله للموت
    Sonra Port Elizabeth'e uçacaksın. Open Subtitles بعدها ستطير الى ميناء اليزابيث
    Söylediğimde, hedefe uçacaksın. Open Subtitles عندما اعطيك الإشارة ستطير للهدف
    Küçük beyninin alabileceğinden daha uzağa uçacaksın ama sadece bir atlayış. Open Subtitles ‫ستطير أعلى مما يمكن أن يتحمله دماغك، لكن...
    Seni Malaga'ya götürecek... ordan Madrid'e uçarsın, sonra da Chicago'ya. Open Subtitles سيأخذك إلى (مالاجا) ثم ستطير إلى (مدريد) ثم إلى (شيكاغو)
    - Bir yere uçuyorsun. Open Subtitles ستطير الى مكان ما
    - Selam, Arnold. Ruth annesine gidiyor uçakla, çocuklar kamptalar, ben yalnızım. Open Subtitles روث ستطير الى امها ، الاطفال فى المعسكر وانا وحدى
    Gemi uçacaktır ama ne kadar uzağa gidebileceğimizi bilemiyorum. Open Subtitles هذه السفينة ستطير ولكني لا أدري إلى أي مدى سنصل
    Ve bu asla isyanları başarıya ulaştırmaz, sadece boyunları uzattırır, bu çamur turtasının altında... eğer bir boyun varsa. Open Subtitles وهى لا تنصر المقاومة ولكنها ستطير الرقاب لو كانت هناك رقبة ـ ـ ـ تحت كعكة الطين هذه
    Limuzinle özel jet'e gideceksiniz ve direkt eve uçacaksınız. Open Subtitles ستركب الليموزين نحو الطائرة الخاصة والتي ستطير بك مباشرة إلى البيت
    Doğrusu şapka uçabilir... Open Subtitles ...في الحياة الواقعية ، ستطير القبعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more