| Sen harika bir adamsın ve doğru kızı bulacaksın ama o kişi ben değilim. | Open Subtitles | أنت شخص رائع و ستعثر على الفتاة المناسبة و لكنها ليست أنا |
| Orada, ikinci katta, çok özel bir araç bulacaksın. | Open Subtitles | هناك ستعثر على سيارة مميزة للغاية في الدور الثاني. |
| Öldürülürsen annen beni bulur ve ağzımı burnumu dağıtır. | Open Subtitles | لو قُتِلْتَ ، ستعثر عَلَيَّ والدتك و سوف تنفس عن حرقتها وغضبها بضربي |
| Park Ha burada olmazsa nasıl bulacak? | Open Subtitles | لن تكون هنا بالتالى كيف ستعثر عليها الرئيسة بجانغ |
| O kız hala oradaysa onu nasıl bulacaksınız? | Open Subtitles | إذا كانت تلك الفتاة مازالت هناك كيف ستعثر عليها ؟ |
| Eminim polis bulacaktır. Yerinde olsam bunun için endişelenmezdim. | Open Subtitles | واثق من أن الشرطة ستعثر عليها أنا لستُ قلقاً بشأنها |
| O restorana sen onu bulup yardım edebilesin diye girdi o çocuk. | Open Subtitles | لقد حطّم المطعم على أمل أنك ستعثر عليه وتمد له يد العون |
| Başka bir iş bulursun.Her işte iyisindir. | Open Subtitles | ستعثر على عمل آخر أنت تجيد عمل العديد من الأشياء |
| Daha fazla yardımcı olamadığım için kusura bakmayın, eminim onu bulursunuz. | Open Subtitles | آسف، ولكن لا يمكنني المساعدة أكثر لكنك ستعثر عليها، أثق بهذا. |
| Evet eğer ölürsen nasıl bulacaksın? | Open Subtitles | أجل, كيف ستعثر عليك إن كنت في عداد الأموات؟ |
| Anlaşmaya otopsi yap, kadavrada Pulitzer ödülünü bulacaksın. | Open Subtitles | تحقق من الصفقة بدقّة ستعثر على رشاوى في التفاصيل |
| Peki, sen sesi ve Athena'yı bulacaksın, Andrea da görünüşü bulacak. | Open Subtitles | حسنا ، ستعثر على الصوت وجميلتك ستعثر على المظهر |
| Eminim başka bir yerde iş bulacaksın. | Open Subtitles | ستعثر على وظيفة آخرى. بالتأكيد. |
| E nasıl bulacaksın koca İstanbul'da? | Open Subtitles | وكيف ستعثر عليه في هذه المدينة الضخمة؟ |
| Sen bulacaksın. Sonra da silahı bulacaksın. | Open Subtitles | أنت ستفعل هذا، و ستعثر على السلاح |
| En azından seni kızın değil de karın bulur. | Open Subtitles | سوف تأكد ان زوجتك هي التي ستعثر عليك ليست ابنتك |
| Yürei gelip seni bulur. Hayaller görürsün. Ölmek istersin. | Open Subtitles | ستعثر عليك الأطياف وتجعلكِ ترين أشياء, وستجعلك تريدين الموت. |
| Onu yakında oradan almazsak polisler bulacak. | Open Subtitles | ولكن ستعثر عليها الشرطة إن لم نسارع في نقلها |
| İç kasanın üstünde, yedi rakamlı bir dijital gösterge bulacaksınız. | Open Subtitles | .ستعثر على شاشة عرض بها سبعة أرقام |
| Onu nasıl bulacaksınız? | Open Subtitles | كيف ستعثر عليه؟ |
| Polis katili bulacaktır ve bulduklarında da... | Open Subtitles | ستعثر الشرطة على القاتل، و حينما تفعل... |
| Doğru yerdeyseniz, soru fosil bulup bulamama değil, fosil bulursunuz. | TED | لذا عند تواجدك في الظروف الصحيحة، ليست مسألة ما إذا كنت ستستطيع العثور على حفريات أم لا؛ ستعثر على الحفريات. |
| Haini bulursan kardeşini öldüren adamı bulursun. | Open Subtitles | إن عثرت على الخائن، ستعثر على الرجل الذي قتل شقيقك. |
| İğrenç şeylerle ilgili tutkunuzu sahiplenin, bundan utanmayın çünkü ortaya ne çıkacağını bilemezsiniz. | TED | وافتخر بافتتانك بالأشياء المقززة ولا تخجل من ذلك، لأنك لا تعرف أبدًا ما الذي ستعثر عليه. |