| Yüksek Almanca konuşuyorsun Onunla yalnız çalışacaksın. | Open Subtitles | تتحدثين الألمانية بطلاقة ستعملين معه،وتبقين معه وحدكما لبعض الوقت |
| Yarından itibaren bizimle çalışacaksın, mutlu musun? | Open Subtitles | أنتِ ستعملين لصالحنا إبتداءً من الغد، مسروره؟ |
| Tamam, yazarlarımızdan biriyle çalışacaksın. | Open Subtitles | حسناً، إنك ستعملين مع أحد طاقم كُتَّابنا |
| Bununla ne yapacaksın kızım? | Open Subtitles | ماذا ستعملين بذلك، يا فتاة ؟ تعملي لنا بهِ سندويش ؟ |
| Bir kez daha çalışacağını söyle yoksa seni çok kötü yaparım! | Open Subtitles | أخبرينني أنك ستعملين من أجل ذلك مرة أخرى وسوف أوسعك ضرباً |
| İyi bir yemek için şehre kaçayım deme sakın, çünkü durmadan çalışıyor olacaksın. | Open Subtitles | ولا تفكّري بالهروب إلى البلدة من أجل عشاء جيد لأنك ستعملين كلّ الوقت |
| Eğer burada çalışacaksan, buna inanmalısın. | Open Subtitles | حسناً , إذا كنتِ ستعملين هنا , فعليك ِ أن تصدقي ذلك |
| Hayır onlarla SR ekibindenmiş gibi çalışıyorsun ve de sana para verdiğim normal işini yapacaksın. | Open Subtitles | لا ، ستعملين معها كما يفعل مكتشف المواهب وستقومين بعملك الإعتيادي الذي وظفته لأجله |
| Odası senin çalışacak olduğun ...babasının ofisinin altında Radyoyu alabilirsin. | Open Subtitles | وغرفتها تقع أسفل غرفة مكتب والدها حيث ستعملين إنأمكنكِالحصولعلى المذياع... أحضريه إلى هنا |
| Geç saatlere kadar çalışmak gerekirse, sen çalışacaksın. | Open Subtitles | ،لذا ، إن كان عليكِ العمل متأخراً ستعملين |
| Evet, ama bu sene striptiz etkisi yaratmaya çalışacaksın. | Open Subtitles | أجل , ولكنكِ ستعملين بالرقص المُتعريّ لهذا العام. |
| Sanırım geç saate kadar çalışacaksın he? Karşımızdaki adam sağ olsun. | Open Subtitles | أعتقد بأن ذلك يعني بأنكِ ستعملين للوقتٍ متأخر ؟ .بفضلِ الشاب الذي ينافسنا |
| Sanırım geç saate kadar çalışacaksın he? Karşımızdaki adam sağ olsun. | Open Subtitles | أعتقد بأن ذلك يعني بأنكِ ستعملين للوقتٍ متأخر ؟ .بفضلِ الشاب الذي ينافسنا |
| Suç departmanında çalışacaksın. Tüm kaynaklarımıza erişimin olacak. | Open Subtitles | ستعملين في قسم الجرائم ستتمكنين من الوصول لكافة مصادرنا |
| Ameliyat sırasında çok çalışacaksın. | Open Subtitles | طالما أنكِ موجودة هنا، ستعملين على الدوام |
| Eninde sonunda benimle de röportaj yapacaksın. | Open Subtitles | ستعملين معي مقابلة في نهاية المطاف |
| Merhaba Birgitte. Bugün evden çalışacağını sanıyordum. | Open Subtitles | مرحبا بيرغيت، توقعتك ستعملين من بيتك اليوم |
| Pekala şu andan itibaren... ne yazık ki tek başına çalışıyor olacaksın. | Open Subtitles | أجل, من الأن فصاعداً أخشى أنكِ ستعملين وحدك |
| Eğer burada çalışacaksan, buzdolabını kullanmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | الآن، إذا كنتِ ستعملين هنا، عليكِ أن تتعلمي كيف تُبحري في الثلاجة. |
| Gece çalışıyorsun! Sen kötü bir kızsın! | Open Subtitles | ستعملين مع غيره إنكِ فتاة سيئة |
| Evet, hafta sonları ve tatillerde de çalışacak mısın? | Open Subtitles | أجل، ستعملين بنهاية الأسبوع و العطل؟ |
| Eğer seni severse, paten kayabildiğin sürece, bütün yıl çalışırsın. | Open Subtitles | إذا أحبّك، ستعملين طول العام طالما يمكن أن تتزحلقي. |
| Caroline, senin şurada çalışman gerekiyor. Hollywood, kadınlara böyle mi davranıyormuş? | Open Subtitles | - كارولاين) ستعملين في الخلف) - أبهذه الطريقة تعامل هوليوود النساء؟ |
| Şerif Bei Fong'la da işbirliği yapmayı düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ستعملين مع الرئيسة باي فونغ) والشرطة؟ ) |