| Eğer Baroness vergilerini ödemek için kocanı satabiliyor ise bunlar evine geri döndürebilir. | Open Subtitles | إن كانت البارونة باعت زوجكِ لتدفع ضرائبها، فهذه النقود ستعيده |
| Yani, çizik bile almadan geri getirecegine söz vermen gerek. | Open Subtitles | لذا يجب أن تعدني بأنك ستعيده بدون أي خدش |
| O yüzden ona gidip her ne bulduysa geri vermesi gerektiğini yoksa insanların öleceğini söyleyeceğim ve o da bence geri verecek. | Open Subtitles | لذا سأخبرها بان مهما كان الذي وجدته عليها ان تعيده و الا سيموت اناس و اعتقد بانها ستعيده |
| Sonra bana geri vereceksin. Oh. | Open Subtitles | ثم ستعيده إليّ أريدك أن تسجل تجاربهم، تمارينهم |
| Yani onu bana vereceksin ve babamı arayacaksın öyle mi? | Open Subtitles | لذا أنت ستعيده لي وتجري المكالمة الهاتفيةَ |
| Parayı geri koyacaksan ne diye tırtıklayasın ki? | Open Subtitles | لما تتكبد عناء غسيل الأموال، إن كنت ستعيده مجددًا؟ |
| Parayı geri koyacaksan ne diye tırtıklayasın ki? | Open Subtitles | لما تتكبد عناء غسيل الأموال، إن كنت ستعيده مجددًا؟ |
| - Oğlumu geri alabilecek miydim? | Open Subtitles | لم تكن النقود ستعيده لي.هل كانت؟ |
| onu orada bıraktığın gibi geri getireceksin. | Open Subtitles | أنت تركته هناك.. وأنت ستعيده إلى هنا |
| onu çiftlik ahırlarına geri koyacaksın. | Open Subtitles | حيث أنت ستعيده إلى أسطبلات المزرعة |
| Annenizi fakir bırakacak kadar da geri dönüş payı istediler. | Open Subtitles | ليضمنوا أن والدتكم المسكينة ستعيده. |
| - Hayır, bunu alamam. - Hayır, hayır, al. Yeni işine girince geri ödersin. | Open Subtitles | خذه ستعيده لي عندما تحصل على الوظيفة خذه فقط ماذا... |
| Özür dilerim. Dinle, geri ödeyeceğim. Vereceğine eminim. | Open Subtitles | .أعتذر. اسمع، سأعيده لك - .أعلم أنّك ستعيده - |
| - Sağ ol. - geri alacağımdan emin ol. | Open Subtitles | شكرا واثق انك ستعيده |
| Evet, ama geri verecek. | Open Subtitles | أجل، لكنها ستعيده. |
| Sanki bir daha geri alabileceğim de. | Open Subtitles | كما لو أنك ستعيده لي |
| Dağılırsa, onu geri getir. | Open Subtitles | لوانهار, ستعيده |
| Duruşma günü parayı geri alacaksın. | Open Subtitles | ستعيده له يوم محاكمتكَ. |
| Asıl hâline geri getireceksin. | Open Subtitles | ستعيده إلى حالته الأصلية. |
| Sana biraz getirirsek onu eve getirir misin? | Open Subtitles | حسنا, إذا جلبنا لك البعض هل ستعيده لموطنة؟ |