| - Geçici bir çözüm ama tahminimce işe yarar. - Ben seni kastetmiştim. | Open Subtitles | انها مؤقتة لكن اعتقد انها ستفيد لقد قصدتك انت . |
| Kahve iyidir. Hayır, orada işe yarar diyordum. | Open Subtitles | لا، ظننت أنها ستفيد هناك. |
| - Belki o işe yarar. | Open Subtitles | -ربما تلك ستفيد |
| Tamam, olur. Belki bu görmezden gelme işe yarayabilir. | Open Subtitles | ربما هذه التجنبات ستفيد |
| Aslında vereceğin ifade oldukça işe yarayabilir. | Open Subtitles | بالواقع أقوالك ستفيد جدًا. |
| Ve doğrusu işe yarayacağını düşünseydim palyaço kıyafeti giyerdim. | Open Subtitles | و بصراحة، أود ارتداء بذلة مهرج لو فكرت أنها ستفيد |
| Ucuz rapçiliğin işe yarayacağını sanıyorsan hayal görüyorsun | Open Subtitles | "أنت تحلمين إن كنت تظننين أن أغاني الراب هذه ستفيد" |
| Belki bu gazete haberleri işinize yarayabilir. | Open Subtitles | -لديّ تقارير جديدة ستفيد" " |
| Pete, alınma ama yangın söndürücünün işe yarayacağını sanmam. | Open Subtitles | بدون إهانة يا (بيت)، لكنّي لا أظن هذه المطفأة ستفيد. |